Although there was a religious distinction between Muslims and non-Muslims in the Ottoman Empire, which had a multinational structure, there was not distinction in the law and in the implementation of justice. In the face of various problems occurring in society, the state has tried to ensure a fair trial and to implement an appropriate penal system. Although the non-Muslim people were dependent on their own belief systems in matters such as worship, marriage or inheritance, they were subject to Ottoman law in which the rules of shar’i and customary law were valid in terms of criminal law. The reason for this is that there are certain rules against the elements that disrupt the peace and order of the society, and that there must be certain penalties in order to treat everyone equally if these rules are not followed. In this study, it is discussed cases that can be an example of criminal law related to non- Muslims in the 17th century. These were obtained by the transcription of various archive documents consist of crime examples such as murder, assault, theft, adultery and rape. Although the place of non-Muslims in criminal law is known from different studies, the number of independent studies on crime-punishment or on sample data on criminal law is few. The aims of the study are to determine that there is no distinction between Muslims and non-Muslims in the implementation of Ottoman criminal law, which cases are more common between the two groups, and what kind of punishments were given to crimes committed in the 17th century. Thus, it was preferred to examine examples of crimes and punishments from documents related to non-Muslims, both in the local court and in the center, and it was aimed to clarify these issues through examples.
Non-Muslim Citizen Ottoman Criminal Law Dhimmi Dhimmah Contract.
Çok uluslu bir yapıda olan Osmanlı Devleti’nde Müslim ve gayrimüslim şeklinde dini açıdan bir ayrım bulunmakla birlikte hukuk alanında ve adaletin uygulanışında bir ayrım söz konusu olmamıştır. Toplumda meydana gelen çeşitli sorunlar karşısında devlet, adaletli bir yargılama olmasına ve buna uygun bir ceza sisteminin uygulanmasına çalışmıştır. Gayrimüslim tebaa, ibadet, evlenme veya miras gibi konularda kendi inanç sitemlerine bağlı olsalar da ceza hukuku açısından şer’i ve örfi hukuk kurallarının geçerli olduğu Osmanlı hukukuna tabi olmuşlardır. Bunun sebebi, toplum huzurunu ve düzenini bozan unsurlar karşısında belirli kuralların olması, bu kurallara uyulmaması durumunda herkese eşit davranılabilmesi için belirli cezaların bulunması gerekliliğidir. Bu çalışmada 17. yüzyılda gayrimüslimlerle ilgili ceza hukukuna örnek olabilecek vakıalar ele alınmıştır. Bunlar çeşitli arşiv belgelerinin transkripsiyonuyla elde edilmiş olup katl, darp, hırsızlık, zina ve tecavüz gibi suç örneklerinden oluşmaktadır. Gayrimüslimlerin ceza hukukundaki yeri farklı çalışmalardan bilinse de suç-ceza konusunda veya ceza hukukuna dair örnek veriler üzerinden yapılmış müstakil çalışmaların sayısı azdır. Osmanlı ceza hukukunun uygulanışında Müslim-gayrimüslim şeklinde bir ayrımın olmadığını, iki grup arasında daha çok hangi vakıaların yaşandığını, 17. yüzyılda işlenen suçlara ne tür cezaların verildiğini tespit etmek çalışmanın amaçlarıdır. Böylece gerek yerel mahkemede gerekse merkezde gayrimüslimlerle ilgili belgelerden suç ve ceza örneklerinin incelenmesi tercih edilerek bu konulara örnekler üzerinden açıklık getirilmek istenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Vatandaşlık |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Eylül 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2023 |
Kabul Tarihi | 26 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 10 Sayı: 30 |
Akademi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.