Siyasetle ilgili
konularda verilen kararların, yapılan uygulamaların ve ortaya konan tercihlerin
doğruluğu, ahlaki olup olmadıkları ve iyi sonuçlar doğurup doğurmadıkları gibi hususlar
daima tartışmalı olmuştur. Bu bakımdan siyaset ile ahlak arasında kurulan
ilişkiyi ve buna bağlı olarak ortaya çıkan çatışmaların niteliğini anlayabilmek
için genel bir literatür taramsı yapılarak; farklı görüşler bağlamında somut
öneriler ortaya konuşmutur. Deontoloji ya da ödev ahlakı yaklaşımına karşı,
sonuçsalcı ya da faydacı etik yaklaşım ahlak alanında ortaya çıkan karşıtlığı
ahlak ve siyasal alanda da oluşturmaktadır. Siyasal arenada kirli eller sorunu
olarak kavramlaşan yozlaşmayı aşabilmek, siyaset etik alanında yapılacak
çalışmaları zorunlu kılmaktadır. Buna göre siyasal gerçekçilik “yozlaşma” gibi
istenmeyen durumları ve uygulamaları meşrulaştırmak için kullanılan temel
argüman olmasına rağmen, ahlaki normlar, siyasal doğrunun ne olabileceği
konusunda başvurulan temel standarlar olmaya devam etmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 6 Sayı: 1 |