Özet
Tıp biliminin 300 yıldan fazladır üzerinde durduğu sinestezi kavramı en genel haliyle renklerin sese, şekillerin tada dönüştüğü bir algıyı ifade etmektedir. Bir sanat eserinin bütünlüğünü sağlayan en önemli unsurun planlı bir kompozisyon olması gerektiği düşünüldüğünde ise sinestezik algının sanat eserinde yaratıcılığı geliştirdiği söylenebilmektedir. İyi bir sanatçının özgün eserler yaratabilmesi için hassas ve derin duyulara sahip olması gereklidir. Tarihte ismini duyurmuş, sanat sektörünü geliştirmede faydalı olmuş, birçok deha, olağandışı farklı yeteneklere sahiptir. Bahsi geçen bazı sanatçıların ise sinestezik algıya sahip olduğu yapılan araştırmalarla ortaya koyulmuştur. Duyular arası ilişki sinestezik sanatçıları günlük yaşantıları en fazla etkileyen durum olmaktadır. Çünkü her insan yaşamını, tat, koku, işitme, görme gibi duyularla yönlendirmiştir, bazı sanatçılarda iki veya dört duyu bir arada çalışabilmektedir, örneğin ressamlarda en çok görülen, duydukları seslerin, renklerini algılayıp onları görselleştirmek olduğu bilinmektedir.
Hazırlanan bu çalışmada, Sinestetik bakış açısına dayalı bir şekilde, sanat eserini üretmede kaynak olan psiko- nörolojik durumların sanat ürünü üzerindeki etkileri anlatılmaktadır. Ayrıca Carol Steen, Vincent Van Gogh gibi sanatçı örnekleri verilerek eserleri incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat Tarihi, Teori ve Eleştiri (Diğer) |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 10 Sayı: 4 |