Enerji kaynakları günümüzde ulusal ve uluslararası
siyasete yön veren önemli bir unsurdur. Günümüzde özellikle petrol savaşlara
neden olabilecek bir öneme sahiptir. Enerji kaynakları açısından zengin bir alana
sahip olan Hazar bölgesi ise günümüzde birçok devletin enerji siyasetinde önemli
bir yere sahiptir. Özellikle Sovyetler birliğinin yıkılması ile birlikte bölge
üzerinde önemli siyasi mücadeleler başlamıştır. Enerji kaynaklarının siyasete
yöne veren önemli bir unsur olduğu göz önünde bulundurulduğunda bu mücadele
içinde Türkiye jeopolitik konumu itibari ile kilit bir noktada yer almaktadır.
Türkiye’nin bölgeye yönelik siyaseti geçmişten bu yana kanıksanmış batı eksenli
politikalar kadar önemli olmakla birlikte bir o kadar da batı ile ilişkileri de
etkileyebilecektir. Bu nedenle Türkiye’nin uygulayacağı politikalar,
uluslararası siyaseti açasından önemlidir. Ancak bölgenin hukuki statüsünün
henüz belirlenememiş olması bölge ülkeleri ve diğer ülkeler açısından önemli
bir sorun teşkil etmektedir. Hazar havzası üzerine anlaşılamayan durum ise
hazar havzasının “Göl mü?” yoksa “Deniz mi?” olduğuna yönelik statü sorunudur.
Bu açıdan çalışmamızda öncelikle Hazar havzasının hukuki statüsüne yönelik
tartışmalara yer verilerek daha sonra Türkiye’nin bölgeye yönelik politika
tercihlerine değinilecektir.
Bölüm | Makale |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2014 |
Gönderilme Tarihi | 28 Mayıs 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 1 Sayı: 2 |
ASSAM-UHAD Nisan ve Kasım aylarında yayınlanan süreli ve elektronik basımı yapılan, uluslararası indeksli hakemli bir dergidir.