Bilginin tanımının yapılıp yapılamayacağı, mahiyetinin ne olduğu konusu, İslâm
düşüncesinde çok tartışılan meselelerdendir. Bilgi, Arapça’da hem ilim hem de marifet
kelimeleriyle ifade edilmiştir. Dolayısıyla her iki kavramın hem sözlükte hem de ıstılahta
müteradif olup olmadıkları konusu tartışılmış ve bir takım farklı fikirler ortaya çıkmıştır.
Kelam ve Tasavvuf disiplinleri de bu konuları ele almış ve tartışmıştır. Kelamcılar,
bilginin hem teolojik hem de epistemolojik boyutunu ele almışlardır. Kelam ilminde
marifet kavramı, ilim ve imanın tanımı yapılırken ve Allah’ı bilme konusu işlenirken
değinilen bir kelimedir. Bu spesifik konular dışında, her ne kadar istisnalar varsa da,
genel itibariyle ilim ve marifet kavramları müteradif kabul edilmiştir. Bununla beraber
kelamcılar, genel itibariyle düşünce ağını ilim kavramı üzerine kurmaya çalışmışlardır.
Mutasavvıflar ilmi ise, genel olarak bilginin teolojik boyutundan ziyade, epistemolojik
yönüne eğilmişlerdir. Tasavvuf disiplininde ilim ve marifet kavramlarının birbirinden
farklı olduğu savunulmuştur. Ayrıca sûfîler, ilim kavramından ziyade marifet kavramını
kullanmış ve düşünce ağını marifet kavramı üzerine kurmuşlardır. Çalışmamızda ilim
ve marifet kavramlarının sözlük anlamları ele alındıktan sonra, Kelam ve Tasavvuf
disiplinlerindeki terim anlamları işlenmiş ve her iki kavramın birbiriyle olan ilişkisi
incelenmişti
Bölüm | Makale |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2014 |
Gönderilme Tarihi | 12 Haziran 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 1 Sayı: 2 |
ASSAM-UHAD Nisan ve Kasım aylarında yayınlanan süreli ve elektronik basımı yapılan, uluslararası indeksli hakemli bir dergidir.