ÖZ
Dünyadaki tüm serbest ticaret bölgeleri gibi, Avrupa Gümrük Birliği teşkilatının da üye ülkeler arasındaki serbest ticareti teşvik etmesi, hudutları marjinalleştirmesi ve ticareti önleyici bürokratik formaliteleri ortadan kaldırması beklenilen bir düsturdur. Türkiye’nin, Avrupa Birliğinin kuruluş yıllarına uzanan üyelik rüyasının parçası olarak gerçekleştirdiği ve ülkenin Avrupa Birliği üyeliğine kadar geçici-geçiş süreci olarak planlanan gümrük birliği ortaklığının planlanandan daha uzun süre yürürlükte kalmasından dolayı ve başından beri bazı aksaklıkları ihtiva etmesinden ötürü, belirtilen kuruluş amacına hizmet etmediği bulgusuna varılmaktadır. Bu anomalinin, Türkiye’ye ilave külfet oluşturmasının yanında, serbest ticaret ortamlarının olmazsa olmaz şartı olan rekabet ortamını da ortadan kaldırdığı da malumdur. Araştırmacılar, sorunları ana başlık olarak vize problemleri, ulaşım sorunları, değişik kota politikaları, üçüncü ülkelerle yapılan serbest ticaret anlaşmaları ve teknik sorunlar olarak tespit etmişlerdir. Türkiye’nin bu kronik sorunun çözümü için yaptığı mükerrer başvuruların, AB nezdinde teyit ve kabulden ileri gitmediği ve yeterli karşılığı görmeği tespit edilmektedir. Ülkenin en büyük ticaret ortağının AB olmasından ve elinde halihazırda fazla zorlayıcı enstrümanların olmayışından dolayı, Türk yetkililerin yaklaşık son on yıldır AB bağımlılığını azaltmak için gösterdikleri çabalarına devam etmelerinden ve Suriye mültecileri değişim programında yaptıkları gibi, tüm fırsatları değerlendirmelerinden başka seçenekleri olmadığı gözlemlenmektedir.
AB-Türkiye İlişkileri AB-Türkiye Serbest Ticaret AB-Türkiye Gümrğk Birliği Serbest Ticaret Alanları
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İşletme |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 5 |