Türklerden önce “Anadolu” diye adlandırılan Bizans egemenliğindeki günümüz Türkiye’sinin egemenlik altına alınma sürecinde çeşitli faaliyetlerde bulunan Türkiye Selçukluları Devleti, fetih hareketine giriştikleri bu toprakların liman kentlerini de sınırlarına dâhil etmeyi hedeflemişlerdi. Böylece hem bu topraklarda kalıcı olmayı hem de ticari ve ekonomik açıdan güçlü konuma gelmeyi amaçlayan Türkiye Selçukluları, bu nedenle Akdeniz ve Karadeniz kıyılarında yer alan Antalya, Alanya, Sinop gibi kentleri sınırlarına dâhil etmişlerdir. Selçuklular tarafından fethedilen bu liman kentleri, Anadolu ulaşım ve kent sistemi için önemli bir konuma yerleşmiş ve Türkiye Selçukluları Devletini uluslararası ticari faaliyetlerde etkin duruma getirmiştir. Bunun yanında fethedilen liman kentleri denizaşırı faaliyetler için üs olarak kullanılmış, böylece Türkiye Selçukluları Devleti askerî ve lojistik olarak rakiplerine üstünlük sağlamıştır. Ülke topraklarına yeni katılan liman kentleri Türkiye Selçukluları Devleti tarafından fethedilen diğer Anadolu kentleri gibi imar edilmiş, kentler; cami, han, hamam, kervansaray gibi yapılarla donatılmıştır. Bu kentler Selçukluların egemen olduğu dönemde var olan değerine imar faaliyetleri ile değer katmış, ticaretin odak noktasında yer almışlardır. Bu yapıların bazıları günümüze ulaşmış, hatta bir kısmı çeşitli restorasyonlardan sonra aktif olarak kullanılmaktadır. Türkiye Selçukluları Devleti’nin liman kentlerinde ve diğer Anadolu kentlerinde kapsamlı imar faaliyetlerinde bulunması, Selçuklular tarafından yeni ele geçirilen bu toprakların Türk yurdu olarak benimsendiğinin göstergesidir. Nitekim iki yüzyıl gibi kısa bir sürede bu topraklar, Türklerin yurdu anlamına gelen “Türkiye” olarak anılmaya başlamıştır.
The Turkish Seljuks State, which carried out various activities during the conquest of today's Turkey under Byzantine rule, which was called "Anatolia" before the Turks, aimed to capture the port cities of these lands where they attempted to conquer. The Turkish Seljuks State, who aimed to be permanent in these lands and to become commercially and economically strong by capturing the port cities along with other cities of Anatolia, conquered cities such as Antalya, Alanya and Sınop, located on the Mediterranean and Black Sea coasts, one by one. These newly conquered port cities it settled in an important position for the Anatolian transportation and urban system and made the Turkish Seljuk State active in international commercial activities. In addition, the conquered port cities were used as bases for overseas activities, thus the Turkish Seljuk State gained military and logistical superiority over its rivals. The newly annexed port cities to the country were built like other Anatolian cities conquered by the Turkish Seljuk State, and the cities were equipped with structures such as mosques, inns, baths and caravanserais. These cities added value to their existing value during the Seljuk rule with construction activities and were at the focal point of trade. Some of these structures have survived to the present day, and some of them are even actively used after various restorations. The fact that the Turkish Seljuk State carried out extensive construction activities in the port cities and other Anatolian cities is an indication that these lands, which were newly captured by the Seljuks and called "Anatolia" before the Turks, were adopted as the Turkish homeland. As a matter of fact, in a short period of two hundred years, these lands it began to be known as "Turkey", which means the homeland of the Turks.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tarih Eğitimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 13 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 28 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 26 |
Asya Studies dergisinde yer alan eserler Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.