Detraining, antrenmanlar ile elde edilen fizyolojik ve performans özelliklerinin kazanımları korumak için gerekli olan antrenman sıklığı, yoğunluğu veya süresindeki bir azalma veya kesilmesi olarak ifade edilmektedir. Antrenmanla oluşan fizyolojik adaptasyonların geri dönüşlülük miktarı; kişinin antrenman durumuna, genetik özelliklerine, antrenmanın şiddet, yoğunluk ve sıklık bileşenlerinin ne kadar azaltıldığına ve antrenmana ne kadar süre ara verildiğine bağlıdır. Detraining döneminin sporcuların dayanıklılık, kuvvet, sürat, denge ve esneklik gibi performans özellikleri üzerinde önemli etkileri bulunmaktadır. Bu dönemde sporcuların performans seviyelerinde büyük düşüşler yaşanmaktadır. Bu düşüşler, antrenmanlı sporcularda, antrenmansız sporculara göre daha fazla olmaktadır. Yoğun antrenmanlar ile kazanılan özellikler, antrenmanlara verilen kısa bir ara ile hızla gerilemeye başlamaktadır. Kondisyonel özellikler ne kadar uzun süreç içerisinde kazanılırsa kayıpları da o kadar geç olmaktadır. Sporcuların performanslarında büyük düşüşler yaşanmaması için antrenörlerin detraining dönemini çok dikkatli bir şekilde planlamaları gerekmektedir. Yapılan bu çalışmada detraining'in temel fizyolojik sistemler üzerindeki etkileri incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Spor Hekimliği |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2021 |
Kabul Tarihi | 17 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 23 Sayı: 3 |