Sanayi devrimiyle gerçekleşen şehirleşme hareketi, Türkiye’de kendini
1950’li yıllarda göstermiş ve bu süreç yeni şehirlerin ortaya çıkmasıyla devam
etmiştir. Var olan şehirlerin önemli bir kısmı bu süreçten nüfuslanma,
sanayileşme, alansal büyüme, iş ve ticaret sahaları yaratma, istihdam ve benzeri
özellikler açısından etkilenmişlerdir. Ancak bu hızlı süreç şehirlerin fonksiyonel
yapısını temelden değiştirirken, düşük nitelikli konut, çarpık şehirleşme, çevre
sorunları, gürültü, hava kirliliği, sanayi atıkları ve işsizlik gibi sorunların da
ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu bağlamda Batman gibi modern dünyanın en
temel enerji kaynağı olan petrol üzerine şekillenen, hızlı gelişen ve değişen
şehirlerde, kentleşme ve kentlileşme kavramları henüz tam olarak
oluşamadığından; sosyal, ekonomik, kültürel ve politik alanlarda yapısal
sorunlar ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada, 1955 yılı genel nüfus sayımı sonuçlarına
göre 4713 nüfuslu bir bucak olan Batman’ın, Türkiye’deki şehirleşme hareketiyle
yaşıt bir süreç içerisinde büyük bir şehre nasıl dönüştüğü, hem mekânsal, değişim
hem de bu zaman aralığında gerçekleştirdiği fonksiyonel özellikler açısından
incelenmektedir. Şüphesiz bu işlenirken hızlı değişimin getirdiği sosyo-ekonomik
ve sosyo-kültürel olumsuzlukların şehri nasıl etkilediği ve TPAO’nun bu sürecin
neresinde olduğu tartışılmaktadır.
Birincil Dil | tr;en |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Eylül 2011 |
Gönderilme Tarihi | 14 Eylül 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 15 Sayı: 24 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License