Gediz Havzası, hemen her dönemde, ulaşım bakımından önemli bir
güzergâhı teşkil etmiştir. Özellikle Ege kıyıları ve Batı Anadolu’yu İç ve Doğu
Anadolu’ya ve hatta daha ötelere bağlayan ana yollar (Kral Yolu vd), bu
havzadan geçmiştir. Büyük ölçüde coğrafyanın belirlediği nispeten sık dokulu
doğal yollara sahip olan havza, her mevsimde nispeten kolay ve kesintisiz bir
ulaşımının yapılabildiği önemli bir geçiş sahasını oluşturmaktadır.
İlkçağ’dan başlayarak günümüze kadar devam eden iskân tarihi boyunca
havzada, önemli medeniyetler kurulmuş ve bu dönemlerde çok sayıda su yapıları
ve köprüler inşa edilmiştir. Fakat yapıların büyük bir kısmı maalesef bugüne
ulaşmamış, bir kısmı harabe durumuna gelmiş ve bir kısmı da eski işlevini halen
sürdürmektedir. Havzanın iskânı çok eski olmakla birlikte, bugüne ulaşan ve
makalede ele alınan tarihi köprülerin hemen tamamı Osmanlı dönemine ait
yapılardan meydana gelmektedir.
Tarihi köprüler, havzadaki eski ulaşım güzergâhlarının belirlenmesinde
ve ulaşımda fonksiyonel sürekliliğin ortaya konulmasında önemli kalıntılardır.
Aynı mevkide tarihi bir köprüyle yeni bir köprü birlikte görülmekte ve ulaşım
bakımından fonksiyonel sürekliliğe işaret etmektedir. Buna karşılık ana yollara
uzak kalan köprüler de vardır ve bunlar zamanla ulaşım güzergâhının değiştiğini
ortaya koymaktadır. Keza tarihi köprüler, turizm, yerleşme, ekonomik faaliyetler
(özellikle ticaret), mimari, tarihi, edebiyat ve özellikle yerel kültürel değerler
bakımından da büyük önem arz eden yapılar olarak dikkati çekmektedir.
Gediz Nehri tarihi su yapıları tarihi köprüler ulaşım coğrafyası
Birincil Dil | tr;en |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Şubat 2012 |
Gönderilme Tarihi | 24 Şubat 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 16 Sayı: 25 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License