Geleneksel mimarinin
oluşturulmasında, inşa evrelerinin birçok yerinde karşılaştığımız kireç, çok eski
çağlardan itibaren bilinen ve kullanılan bir malzemedir. Erzurum ve çevresinde
meydana getirilen anıtsal yapılarda; Horasan harcı olarak bilinen, duvar örgü
harcı karışımının ana maddesi, sıva harcı karışımının ana maddesi ile sıva üstü
badana uygulamalarında gördüğümüz kireç, belli noktalardan temin edilmektedir.
Mimariye kireç temin noktalarından birisi olan Aksu Köyü kireç ocakları,
Osmanlı döneminden başlayarak yakın zamana kadar kullanılagelmiştir. Eski
yöntemlerle yapılan kireç üretimi alanı ve kalıntısı günümüze kadar ulaşamamış
olsa da yöredeki bilirkişiler tarafından sözlü nakil yöntemi ile
anlatılmaktadır. Harman ve havuz ocak adı verilen geleneksel kireç ocaklarının
Osmanlı dönemi yapımı oldukları bilinmektedir. Aksu Köyü düşey fırınlı kireç
ocaklarından günümüze gelebilen en eski olanı 1892 yılına tarihlenmektedir.
Kompleks olarak yapılan kireç ocaklarının ana yapısını kireç ocağı
oluşturmaktadır. Fırın adı da verilen ocağın dışında; elek, ayıklama ve yükleme
rampası ile işçi damı binaları bulunmaktadır. Tamamen insan gücü ile
çalıştırılan bu ocaklar, 1980’li yıllara kadar faal olarak bölgenin kireç
ihtiyacının çoğunu karşılamıştır. Günümüzde işlevini modern fabrika
işletmelerine devreden geleneksel kireç ocakları birer birer yok
olmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 9 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 63 |