Osmanlı İmparatorluğu’nun 17. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ekonomik
ve askeri anlamda gerilemeye başlamasıyla birlikte önemli sorunlarda artık gün
yüzüne çıkmaya başlamıştır. Bu dönemden sonradır ki devletin güçlendirilmesi ve
tekrar eski ihtişamlı dönemlerine geri götürülmesi amacıyla düşüncelerde beliren
yenileşme olgusu, yüzyılın sonlarına doğru kaybedilen savaşlarla birlikte hayata
geçirilmesi zorunlu bir dönüşüm sürecini de beraberinde getirmiştir.
Rönesans’la birlikte düşünce temellerini tamamlayan Batı dünyası aynı
dönemlerde bu temeller üzerine inşa ettiği Batı Medeniyeti’nin ürünlerini almaya
başlamış olarak görünür. Bu nedenledir ki, diğer dünya ülkeleri tarafından takip
edilmesi ve örnek alınması gereken bir konuma yükselmiştir. Gerilemeye başlayan
Osmanlı İmparatorluğu için de Batı’yı örnek olarak almaktan başka seçenek
olmadığını tarihçilerimiz dile getirmektedirler.
Batılılaşma kavramı bizde birçok isimde ve anlamda ele alınmış olmasına
karşın (muasırlaşma, medenileşme, yenileşme, garplılaşma, çağdaşlaşma,
modernleşme, vs.) asıl manada toplumumuzu ve geleceğimizi etkileyen bir unsur
olarak, kültür değişmelerini içermesi yönünden ve eğitim kurumlarının değişmesi
bakımından, sonraki süreç içerisinde diğer anlamlarından bizim için daha önemli
olmuştur. Bu yaklaşım içerisinde ele alınacak olduğunda, önemli kültür
değişimlerine sebep olması bakımından 18. yüzyılı Osmanlı için Batılılaşmanın
başlangıç tarihi olarak alabiliriz.
Batılılaşma döneminde en büyük değişimi eğitim alanında yapmış
olduğumuz açıktır. Öyle ki, ilk değişim hareketleri olan askeri alanda yapılan
yeniliklerde bile, Avrupa’dan getirilen eğitimciler görev almış daha sonra ise bu
girişimler eğitimin giderek sistemli bir hal alması sonucuna bağlanmıştır. Askeri
yenileşme çabaları sonucunda önce bu alanlardaki eğitim anlayışı ve sistemi ele
alınmış ve zamanla genel anlamıyla eğitim anlayışı da bu çerçeve içinde
genişlemiştir. Bu değişime bağlı olarak Avrupa tarzında oluşturulan yeni eğitim
kurumları ülkede yerleşmeye başlamıştır.
Birincil Dil | tr; en |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2010 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mart 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Sayı: 22 |
Etik kurallarla ilgili maddelerin uygulanması konusunda etik kurul izni gerektiren çalışmalar için izinlerin alınıp, izinle ilgili bilgilere makalede yer verilmesi hususu kriterlere eklenmiştir. Bu doğrultuda dergimize gönderilen ve aşağıda belirtilen koşullara uyan makaleler için Etik Kurul İzni alınması gerekmektedir.
• Anket, mülakat, odak grup çalışması, gözlem, deney, görüşme teknikleri kullanılarak katılımcılardan veri toplanmasını gerektiren nitel ya da nicel yaklaşımlarla yürütülen her türlü araştırmalar.
Ayrıca;
• Başkalarına ait ölçek, anket, fotoğrafların kullanımı için sahiplerinden izin alınması ve belirtilmesi,
• Kullanılan fikir ve sanat eserleri için telif hakları düzenlemelerine uyulduğunun belirtilmesi gerekmektedir.