Türk Mimarisinde sırlı tuğla ve çini, zaman zaman artan ve azalan
kullanımıyla daima var olmuştur. Anadolu’ya gelmeden önce de çini, tuğla
alçı ve taş malzemeyle tanışık olan Türkler Anadolu’yla birlikte bu
malzemeleri farklı yorumlama güç ve ilhamını yakaladılar. Kakma
tekniğinin küçük boyuttaki malzemelerde kullanım alışkanlığından
sıçrayarak, birdenbire mimaride kullanılmaya başlanması, bu güç ve
heyecanın somutlaştığı örneklerdendir. Ardından gelen Beylikler de,
Selçuklunun heyecan ve yaratma geleneğini farklı malzemelerle devam
ettirmişlerdir. Selçuklu ve Beylikler dönemi mimarisinde çinilerin taş, alçı
ve tuğla olmak üzere üç malzeme üzerine kakılarak kompozisyon
oluşturdukları görülür. Bu çinilerin özellikleri ise tek renkli, sır altı ve çini
mozaik tekniğinde oluşlarıdır.
Günümüz seramik sanatında, unutulmuş olan bu tekniği hatırlayıp
kullanma adına alternatiflerin araştırılması, olumlu sonuçlar ortaya
çıkarabilir.
Birincil Dil | tr;en |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Kasım 2013 |
Gönderilme Tarihi | 18 Kasım 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Sayı: 29 |
Etik kurallarla ilgili maddelerin uygulanması konusunda etik kurul izni gerektiren çalışmalar için izinlerin alınıp, izinle ilgili bilgilere makalede yer verilmesi hususu kriterlere eklenmiştir. Bu doğrultuda dergimize gönderilen ve aşağıda belirtilen koşullara uyan makaleler için Etik Kurul İzni alınması gerekmektedir.
• Anket, mülakat, odak grup çalışması, gözlem, deney, görüşme teknikleri kullanılarak katılımcılardan veri toplanmasını gerektiren nitel ya da nicel yaklaşımlarla yürütülen her türlü araştırmalar.
Ayrıca;
• Başkalarına ait ölçek, anket, fotoğrafların kullanımı için sahiplerinden izin alınması ve belirtilmesi,
• Kullanılan fikir ve sanat eserleri için telif hakları düzenlemelerine uyulduğunun belirtilmesi gerekmektedir.