İşletmelerin
yaşayan organizmalar olmasının kaçınılmaz etkisinden dolayı, sürdürülebilirlik
ve yeşil kavramları birçok işletmenin temel değerleri haline gelmiştir.
Günümüzde, sürdürülebilir yeşil depo konsepti, yeşil binalara sahip depolarda
ekonomik, çevresel ve sosyal girdilerin entegrasyonu, dengelenmesi ve yönetimi
ile operasyonların çıktıları ile ilgilidir. Sürdürülebilir yeşil depo, en
yüksek sosyal standartları koruyarak ve doğaya olan etkilerini finansal
verimlilik açısından en aza indirerek depo süreçlerinin verimliliği için
tasarlanan teknolojik ve organizasyonel çözüm kümeleri olarak tanımlanabilir.
Bununla birlikte, işletmeler mevcut iş ortamında tedarik zincirindeki akışlar
için üçüncü parti lojistik (3PL) olarak etkili ve verimli depolama ve dağıtım
hizmetleri almanın zor olduğunun farkındadır. Bu bağlamda, depolama ve dağıtım
hizmeti sunan firmalar, rekabet avantajı sağlamak değerlere sahip kendi marka hisse
senetleri artırmak ve yenilenebilir enerji kullanan hareket ve zaman
sensörleri, otomatik taşıma işlemleri ekipman ile bu tür yeşil binalar gibi
operasyon maliyetlerini, aydınlatma sistemleri azaltmalıdır, doğal havalandırma
sistemleri, güneş panelleri, su arıtma sistemleri, ISO standartları ve 5S
felsefesi. Yakın gelecekte, ekonomik ve operasyonel verimliliği sürdürmenin,
çevreye verilen zararı en aza indirmenin ve uygun çalışma ortamları
oluşturmanın ancak yeşil depoların verimli yönetimi ile mümkün olabileceği ve
kalıcı olabileceği anlaşılacaktır. Bu çalışma, depo, depolama ve dağıtım
yönetimi açısından sürdürülebilirlik prensiplerini incelenmiştir. Bu çalışma,
GWM uygulamalarını ve iş performansını, Türkiye içindeki lojistik işletmelerin
ampirik bir analizini araştırılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Temmuz 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 33 Sayı: 3 |