Research
and development (R & D) is; whole of the studies that carried out
systematically in order to use all kinds of knowledge to design new
applications. Mankind has transformed the living and evolving, learning the
global process, adapting, present an innovative approach and incorporating
economic activities into this process. This situation has locked the
macroeconomic targets to the target of economic growth and development based on
technology based R&D and innovation instead of labor intensive production
approach. Thus, beyond the traditional capital and labor production, an
innovative production process based on R&D was supplanted. In countries
which understand the importance of R&D based technological developments
that positively affect the economy and industrial structure, science-technology
policies are considered as a system and great importance is given to R&D. Developed
countries,within the framework of innovation policies, aim to increase their
competitive advantages against each other by increasing the number of technical
staff and researchers they employ in R&D activities. In this study, R&D
data is adressed which are accepted as the most important key of today's
international competitive advantage and development all over the world. R&D
expenditures rate within the gross domestic product (GDP), distribution of
R&D expenditures by sectors, distribution of R&D expenditures by
finance source,number of manpower employed in R&D activities, the
indicators such as the sectoral distribution of the labor force employed in R&D
activities are examined for European
Union (EU) and Turkey. Comparing these R&D indicators with the
technological, sectoral, economic structures and development levels of the
countries, an assessment is made about the place of Turkey as per to EU
countries.
: Public Expenditure R&D Expenditure Turkey's R&D Expenditures The EU R&D Expenditures
Araştırma ve geliştirme (Ar-Ge); her türlü
bilgi birikiminin yeni uygulamalar tasarlamak için kullanılması amacıyla sistematik
olarak yapılan çalışmaların tümüdür. İnsanoğlu yaşayan ve evrimleşen küresel
süreci öğrenen, adapte olan, yenilikçi yaklaşımda bulunan ve ekonomik
faaliyetleri de bu sürece dahil eden bir yapıya dönüştürmüştür. Bu durum makroekonomik
hedefleri de emek yoğun üretim anlayışı yerine, teknoloji esaslı Ar-Ge ve
inovasyona bağlı ekonomik büyüme ve kalkınma hedefine kilitlemiştir. Böylece geleneksel
sermaye ve işgücü üretiminin ötesinde “Ar-Ge’ye dayalı inovatif üretim sürecine”
geçilmiştir. Ekonomi ve sanayi yapısını pozitif yönde etkileyen Ar-Ge’ye dayalı
teknolojik gelişmelerin önemini kavrayan ülkelerde bilim-teknoloji politikaları
bir sistem olarak ele alınmakta ve Ar-Ge'ye büyük önem verilmektedir. İnovasyon
politikaları çerçevesinde gelişmiş ülkeler, Ar-Ge harcamalarını, Ar-Ge
faaliyetlerinde istihdam ettikleri teknik eleman ve araştırmacı sayılarını her
geçen gün artırarak birbirlerine karşı rekabet üstünlüklerini artırmayı
amaçlamaktadırlar. Bu çalışmada tüm dünyada günümüz uluslararası rekabet
üstünlüğünün ve gelişmişliğin en önemli anahtarı olarak kabul edilen Ar-Ge
verileri ele alınmaktadır. Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye'nin; Ar-Ge
harcamalarının gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) içerisindeki oranı, sektörler
bazında Ar-Ge harcamalarının dağılımı, finans kaynağına göre Ar-Ge
harcamalarının dağılımı, Ar-Ge faaliyetlerinde istihdam edilen insan gücü
sayısı, Ar-Ge faaliyetlerinde istihdam edilen işgücünün sektörel dağılımı gibi
göstergeleri incelenmektedir. Ülkelerin teknolojik, sektörel, ekonomik yapıları
ve gelişmişlik düzeyleri hakkında bilgi veren söz konusu Ar-Ge göstergeleri
karşılaştırılarak Türkiye’nin AB ülkelerine göre yeri hakkında bir değerlendirme
yapılmaktadır.
Kamu Harcamaları Ar-Ge Harcamaları Türkiye’de Ar-Ge Harcamaları AB’de Ar-Ge Harcamaları
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Temmuz 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 33 Sayı: 3 |