The Ottoman Empire had been possessor a society structure that composed of different religions and nations. These elements had lived in peace and harmony for centuries thanks to State law. However, it can not be said that there were not any conflicts amoung religious, religious sects and ethnic communities in the Ottoman society. Social diversity occasionally caused alienating attitude and taunts org ot the facade with language between persons and groups. Some of the Divan (Ottomon) poets expressed this attitude through poetry. Blessing and conflict of interest were highlighting factors in the poets’ alienating point of view and attitudes against other nations. Poets used two groups as “Other” and “we”. “Other” was used for against elements to their state, religion and sects. “We” referred to themself. If othering was caused by personel reasons, poets placed “others” as opposite to own, “I”, for different nationality, religion, and ethnicity-rivals-with individuals and clans. Poets usually alienated people who did not like, squabbled persons-rivals even if they were from the same religion, sect or nation. Rivals also wanted to see the elements which were not accepted by the Muslim community. The poets applied to the style of satirical to ridicule, to find the defect and scorning their rivals. This situation was a result of that poets wanted to see themselves more worthy of blessing and authority.
Osmanlı Devleti farklı dinler ve uluslardan müteşekkil bir toplum yapısına sahip olmuştur. Devlet hukuku bu unsurların asırlar boyunca barış ve uyum içinde yaşamalarını sağlamıştır. Bununla beraber Osmanlı toplumunda dinî, mezhebi ve etnik topluluklar arasında bazı sürtüşmelerin ve çıkar çatışmalarının hiç olmadığı söylenemez. Toplumsal çeşitlilik zaman zaman kişi ve zümrelerin yekdiğerine karşı ötekileştirici bir tavır ve dille cephe almalarına veya sataşmalarına neden olmuştur. Bazı divan şairleri de bu tavrı şiir yoluyla ifade etmişlerdir. Şairlerin diğer uluslara karşı ötekileştirici bakış ve tutumlarında öne çıkan unsur nimet ve çıkar çatışmasıdır. Şairler kendi devlet, din ve mezheplerine karşı rakip olan unsurları “öteki” kendilerini “biz” grubu içine dâhil ederler. Ötekileştirme şahsi sebeplerden kaynaklanıyorsa kendisinin, “ben”in, karşısına farklı ulus, din ve etnisiteye sahip kişi ve zümreleri-rakipleri- “öteki”ler olarak yerleştirirler. Şairler çoğu zaman sevmedikleri, didişdikleri kişileri-rakipleri-aynı din, mezhep veya ulustan olsa bile gayrileştirirler. Rakiplerde Müslüman toplum tarafından benimsenmeyen unsurları görmek isterler. Bu durum şairlerin kendilerini nimet ve makama daha layık görmek istemeleri nedeniyle hiciv üslubuna müracaat ederek rakiplerini alaya almalarına, kusur bulmalarına ve küçümsemelerine neden olur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Nisan 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Sayı: 51 |