Human activities take place on the premises. As societies leave permanent traces on places, they themselves have deeper traces from places. Orhun Monuments, which is one of the traces of the Turkish nation to the space, is important in terms of determining how the Turks perceive their places and how they interpret it. In the Orkhon Inscriptions, the universe as a whole consists of sky and earth-water. Sky is the most sacred space of this whole. Ground-water gains a holiness when it is integrated into the perception of celestial space. The earth was perceived and named according to the earth's shapes. The holy places of the ground-water are the Turkish dormitories arranged by the Turkish God. The most sacred is Ötüken. The most worthless place of ground-water is the Çogay forest and the Tögültün plain, which pose a threat to the existence of the Turkish nation. The city of Şentung and its sea and the Iron Gate are given as the ideal of Kızılelma. The main directional concepts which have universal validity are used in linking the spaces with each other. All this wide and deep sense of space is symbolized by a literary expression in the Orkhon Monuments. This study is an evaluation of how Turks perceive the space based on the first written texts of Turkish history.
Orhon Inscriptions Turkish space perception perception of space space ground-water
Beşeri faaliyetler mekân üzerinde gerçekleşir. Toplumlar, mekânlar üzerinde kalıcı izler bıraktıkları gibi, kendileri de mekânlardan derin izler taşırlar. Türk milletinin mekâna nakşettiği izlerden biri olan Orhun Abideleri, Türklerin bulundukları mekânları nasıl algıladıklarını ve nasıl yorumladıklarını belirlemek açısından önemlidir. Orhun Abidelerinde evren bir bütün olarak gök ve yer-sudan oluşmaktadır. Gök bu bütünün en kutsal mekânıdır. Yer-su ise gök mekân algısında bütünleştiğinde bir kutsiyet kazanmaktadır. Yer-su, yeryüzü şekillerine göre algılanıp isimlendirilmiştir. Yer-suyun kutsal mekânları Türk Tanrısı tarafından tanzim edilen Türk yurtlarıdır. En kutsalı Ötüken’dir. Yer-suyun en değersiz mekânı ise Türk milletinin varlığına tehdit oluşturan Çogay ormanı ve Tögültün ovasıdır. Şentung şehri ve denizi ile Demir Kapı birer Kızılelma ülküsü olarak verilmiştir. Mekânları birbirleriyle ilişkilendirmede evrensel geçerliği olan ana yön kavramları kullanılmıştır. Bütün bu geniş ve derin mekân algısı Orhun Abidelerinde edebî bir anlatımla sembolleştirilmiştir. Bu çalışma, Türk tarihinin bilinen ilk yazılı metinleri esas alınarak Türklerin mekânı nasıl algıladıkları üzerine bir değerlendirmedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 65 |