Bayburtlu Zihnî is a poet and writer known for his Divan, Serguzestname and Hikâye-i Garîbe. There have been few studies about him until today. Important works belong to Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu and Saim Sakaoğlu.
Hikâye-i Garîbe shows the calligraphy aspect of Zihnî. In this article, in addition to a previously identified copy of the work, two new copies, one in the Turkish Manuscripts of the Istanbul University Library and one in the Egyptian National Library, were identified. The copy in the Turkish Manuscripts section of Istanbul University Library has been introduced in detail; the one in Egypt, despite efforts, could not be reached.
Although it is stated in the available writings of Hikâye-i Garîbe that Bayburtlu Zihnî wrote the event by listening to Abdullah Bey, no research has been conducted on the historical records of the story to date. However, the value of the story told by Abdullah Bey in terms of oral history, the way it is reflected in Hikâye-i Garîbe and whether events take place in historical documents are important.
In this article, the source of Hikâye-i Garîbe is discussed in terms of oral history theory. The narrative, which is frequently mentioned in history and oral history studies, belongs to Abdullah Bey in the story. Bayburtlu Zihnî has created a copyrighted work by adding poems to his narratives. The reliability of evidence in oral history is one of the controversial issues. The events in the story begin with the execution of Sadullah Bey of the Bayburt Voivodeship. When the dates used, the governors of the period, the other people and the information about the events were taken into consideration, a research was made by considering that all or some of these people should be coincidental in the sources about the Ottoman history if the story was taken from a real event. Nine documents belonging to Sadullah Bey, one of them to Sadullah Bey's wife and their son Abdullah Bey, were found in the study. In this article, the overlapping points of these documents with Hikâye-i Garîbe were revealed, it was stated that Hikâye-i Garîbe was the result of a real event, it was determined that the evidence of oral history could be reliable and contributed to know and understand the past.
Bayburtlu Zihnî, Divanı, Sergüzeştnâmesi ve Hikâye-i Garîbesi ile tanınan bir şair ve yazardır. Hakkında bu güne kadar az çalışma yapılmıştır. Önemli çalışmalar Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu ile Saim Sakaoğlu’na aittir.
Hikâye-i Garîbe, Zihnî’nin nasir yönünü göstermektedir. Bu makalede eserin daha önce tespit edilen bir nüshasına ilave olarak İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi Türkçe Yazmalarda bir, Mısır Milli Kütüphanesi’nde de bir adet olmak üzere iki yeni nüshası tespit edilmiştir. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi Türkçe Yazmalardaki nüsha ayrıntılı olarak tanıtılmış; Mısır’dakine ise çabalara rağmen ulaşılamamıştır.
Hikâye-i Garîbe’nin elde olan yazmalarında Zihnî’nin olayı Abdullah Bey’den dinlenerek yazdığı belirtilmesine rağmen bu güne kadar hikâyeye ait tarihi kayıtlarla ilgili bir araştırma yapılmamıştır. Oysa Abdullah Bey’in anlattığı hikâyenin sözlü tarih açısından kıymeti, bunun Hikâye-i Garîbe’ye yansıtılış şekli ve tarihî vesikalarda olayların yer alıp almadığı önemlidir.
Bu makalede Hikâye-i Garîbe’nin kaynağı sözlü tarih kuramı açısından ele alınmıştır. Tarih ve sözlü tarih çalışmalarında sıkça yer verilen rivayetçi anlatım hikâyede Abdullah Bey’e aittir. Bayburtlu Zihnî onun anlattıklarına şiirler ekleyerek telif bir eser meydana getirmiştir. Sözlü tarihte kanıtların ne derecede güvenilir olduğu tartışılan konulardandır. Hikâyedeki olaylar Bayburt Voyvodası Sadullah Bey’in idamıyla başlamaktadır. Kullanılan tarihler, dönemin valileri, olaylarıyla ilgili diğer kişiler ve bilgilerden yola çıkıldığında hikâye gerçek bir olaydan alınmışsa bu kişilerin hepsine veya bazılarına Osmanlı tarihiyle ilgili kaynaklarda tesadüf edilmesi gerektiği düşüncesinden hareket edilerek bir araştırma yapılmıştır. Araştırmada yedisi Sadullah Bey’e biri Sadullah Bey’in karısına biri de bunların oğulları Abdullah Bey’e ait dokuz belgeye ulaşılmıştır. Makalede bu belgelerin Hikâye-i Garîbe ile örtüşen noktaları ortaya konmuş, Hikâye-i Garîbe’nin gerçek bir olaydan kaynaklandığı belirtilmiş, sözlü tarihin kanıtlarının da güvenilir olabileceği ve geçmişi bilme ve anlamada katkısının bulunabileceği tespiti yapılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 67 |