In the Islamic governance, the taxation concept was traditionally influenced by the prevailing belief systems, a principle also evident in the Ottoman Empire’s approach to taxing the Muslim Turks. Among the various forms of the taxation concept applied under the extraordinary circumstances, one notable example was the "Animal Tax," introduced in 1903 during the economic downturn of Abdulhamid II’s later years. This tax was highly unpopular and elicited strong reactions from the populace as it imposed an additional financial burden on those dependent on the agriculture and animal husbandry. Facing already several onerous tax obligations, the new tax exacerbated their financial strain, leading to a significant resistance. The individuals attempted to thwart the tax’s enforcement by obstructing the animal counts, concealing their animals, abandoning their homes, confronting the tax officials with the weapons, and organizing the protests in the district and the provincial centres to petition Istanbul for its repeal. Consequently, the tax proved detrimental to both the government and the people: the intended revenue was not realized, and the populace suffered some further economic hardship. This study aims to elucidate the implementation of the animal tax in the Ottoman Empire and its broader implications.
İslam coğrafyasında vergilendirme insanların inanç sistemlerine dayandırılmıştır. Bu vergilendirme usulü Müslüman olan Türklerde de uygulanmıştır ki bunu Osmanlı Devleti'nde de görmekteyiz. Bunun yanında olağanüstü şartlarda çeşitli adlarla alınan vergiler de olmuştur. Bu vergilerden birisi de II. Abdülhamid’in son dönemlerinde ekonominin bozulmasıyla birlikte bütçeyi düzeltmek maksadıyla 1903 yılında yürürlüğe konulan “Hayvanat-ı Ehliye” vergisidir. Bu vergi halk tarafından pek iyi karşılanmamış ve çeşitli tepkilere yol açmıştır, çünkü geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlayan halka mevcut vergilere ek yeni bir yük getirmiştir. Halk mevcut vergileri ödemekte zorlanırken yeni bir verginin konulması onlar için katlanılması zor bir duruma yol açmıştır. Bu nedenlerle imparatorluğun çeşitli yerlerinde hayvanların sayımını engellemek, onları saklamak, yerleşim yerlerini terk etmek, sayım memurlarına silah çekmek ve verginin kaldırılması için kaza ve vilayet merkezlerinde toplanıp İstanbul’a verginin kaldırılması için telgraf çekmek gibi eylem ve davranışlar sergilemişlerdir. Neticede yürürlüğe konulan hayvanat-ı ehliyeden ne devlet ne de halk memnun olmuştur. Halk ekonomik sıkıntıya düşerken hükümette vergiden gelmesini umduğu bir vâridât elde edememiştir. Bu çalışma Osmanlı İmparatorluğu’nda Hayvanat-ı Ehliye vergisinin uygulanmasına ve yaratmış olduğu etkilere ışık tutacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yakınçağ Kent Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 20 Ağustos 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 22 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 25 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 20 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 11 Sayı: 4 |
По всем вопросам приема статей и выпуска очередных номеров обращаться в редакцию соответствующего журнала