Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 1923 yılında kurulan genç devleti güçlendirmek için özellikle Balkanlar’dan Türklerin göçünü desteklemiştir. Bu göçler, savaşın yol açtığı kayıpları telafi etmek ve ekonomiyi canlandırmak gibi önemli hedeflere hizmet etmiştir. 1929-1940 yılları arasında Balkanlar’daki siyasi istikrarsızlık ve artan milliyetçilik, Türk ve Müslüman nüfusu Sırbistan, Bulgaristan, Romanya ve Yunanistan gibi ülkelerden göçe zorlamıştır. Bu süreçte, Lozan Anlaşması’yla başlayan Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi de devam etmiştir. Binlerce insanın yeni bir hayata başlamak için göç ettiği bu zorlu dönemde, Hilâl-i Ahmer (Kızılay) göçmenlere büyük destek sağlamıştır. Kızılay, göçmenlerin barınma, beslenme, sağlık ve psikolojik ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli insani yardım faaliyetleri yürütmüştür. Kurum, sağlık taramaları, gıda dağıtımı, geçici barınma merkezleri ve sosyal destek programları gibi hizmetler sunarak onların Türkiye’ye uyum sağlamalarına yardımcı olmuştur. Kızılay’ın bu çalışmaları, Türk milletinin dayanışma kültürünün bir simgesi haline gelmiştir. Bu çalışma, özellikle Balkanlar’dan Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan bireylerin yaşadığı zorlu süreçte, Kızılay Cemiyeti’nin insani yardım faaliyetlerine odaklanmaktadır. Göçmenlerin temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan aşevleri ve hastaneler üzerinde durularak, Kızılay’ın bu süreçteki rolü derinlemesine incelenmektedir. Bu bağlamda, Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmuası’nda yer alan dönemsel yayınlar, çalışmamıza önemli bir perspektif katmaktadır.
Hilâl-i Ahmer (Kzılay) Göçmenler İnsani Yardım 1929-1940 Hilâl-i Ahmer Mecmuası
Mustafa Kemal Atatürk, the founder of the Republic of Turkey, supported the migration of Turks—particularly from the Balkans—in order to strengthen the newly established state in 1923. These migrations served crucial purposes such as compensating for wartime losses and revitalizing the economy. Between 1929 and 1940, political instability and rising nationalism in the Balkans compelled Turkish and Muslim populations to migrate from countries including Serbia, Bulgaria, Romania, and Greece. During this period, the Turkish–Greek population exchange initiated by the Lausanne Treaty also continued. In this challenging era, when thousands of people migrated to begin new lives, Hilal-i Ahmer (the Turkish Red Crescent) provided significant support to the migrants. The organization implemented various humanitarian aid initiatives to meet needs for shelter, nutrition, healthcare, and psychological well-being. Through health screenings, food distribution, temporary housing facilities, and social support programs, Hilal-i Ahmer facilitated the integration of migrants into Turkey. These efforts became a symbol of the Turkish nation’s culture of solidarity. This study examines the humanitarian aid activities of the Red Crescent Society during the difficult migration process of individuals forced to leave the Balkans for Turkey. It analyzes in detail the role of Hilal-i Ahmer in addressing the basic needs of migrants, with particular emphasis on soup kitchens and hospitals established for this purpose. In this context, the periodical publications of the Türkiye Hilal-i Ahmer Mecmuası provide a valuable perspective for the research.
Hilal-i Ahmer (Turkish Red Crescent) Migrants Humanitarian Aid 1929–1940 Türkiye Hilal-i Ahmer Mecmuası
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yakınçağ Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 8 Eylül 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ekim 2025 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ocak 2025 |
Kabul Tarihi | 10 Ağustos 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 12 Sayı: 4 |