Öyleyse, gerçekten, tarihteki devrimlerinizi, dönüm noktalarınızı, büyük değişimlerinizi (metamorfoz) unutun. Bunun yerine toprağın yeniden yeşermesinin yavaş, çetin, bitmez ve belirsiz sürecini düşün. Grahamswift’in Waterland romanı 1937’ de hem değişenin hem de değişmenin olduğu bir yer ve mekanda, Fens’te geçiyor1. İnsan gözünün tasavvur edemediği siltasyon süreci Fens’in peyzajının asla sağlam olmadığını gösterir. Swift’in bu analojisi bizi değişim ve süreklilik hakkındaki soruların niçin bu kadar ilginç bir o kadar da kafa karıştırıcı olduğunun özüne götürür: bir süreç içinde eş zamanlı olarak hem değişim hem de süreklilik nasıl var olabilir?
Değişim ve sürekliliği öğretmek niçin bu kadar zordur?
So really, forget about your revolutions, your turning points, your big changes (metamorphosis) in history. Think instead of the slow, arduous, unending, and uncertain process of soil regrowth. Grahamswift's novel Waterland takes place in Fens, a place and place where both change and change occur in 19371. The siltation process, which the human eye cannot conceive, shows that the Fens landscape is never intact. Swift's analogy takes us to the heart of why questions about change and continuity are so interesting and yet confusing: how can both change and continuity exist simultaneously in one process?
Why is it so difficult to teach change and continuity?
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Miscellaneous |
Yazarlar | |
Çevirmenler | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 7 Ocak 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 1 Sayı: 8 |