Günümüz özel hukuk düzenleri, sağ ve tam doğum koşuluyla her insanı hukuken kişi olarak kabul etmektedir. Roma hukukunda ise insanlar arasında ayrım yapılmakta ve çeşitli statüler dikkate alınarak, bir kısmına hukuken kişilik tanınmaktadır. Bu statülerden birisi bir insanın özgür olup olmamasına göre şekillenmekteydi ve buna göre köle hukuken kişi olarak kabul edilmezdi. Ayrıca eşya hukuku ve borçlar hukuku bağlamında taşınır mal olarak görülen kölenin sahibi, köle üzerinde her türlü hukukî işlemi yapabilirdi. Roma hukukunda kölenin insani özelliği göz ardı edilerek ona hukuken eşya gözüyle bakılması, kölenin insan olması gerçeği karşısında bir takım çelişkilerin doğmasına neden olmuştur. Bu çelişkilerden birisi, hukuki bir işleme ya da sınırlı bir aynî hakka konu olan kadın köleden bu esnada doğan çocuğun (partus ancillae) hukuki yazgısının belirlenmesinde ortaya çıkmaktadır
Köle kadının çocuğu intifa hakkı semere kazandırıcı zamanaşımı iyiniyetli zilyet
Modern private law systems grant that under the conditions of being born alive, every human being has legal personality. In the Roman law, however, the human beings were distinguished and considering certain status, some of them were recognized as legal persons. One of those status formulated regarding to the liberty of a human being and accordingly a slave did not have a legal personality. Furthermore slave, who was considered as a movable thing (res mobile) under the property law and the law of obligations, was object of any transaction of his master. In Roman law, ignoring the humanity of slave and considering him as a thing causes some contradictions in the face of the fact that the slave was a human being. One of those contradictions rises in the matter of determining the legal fate of the child born to a female slave (partus ancillae) who was object of a transaction or a limited right in rem
A child born to female slave usufruct fruit usucapio possessor in good faith
Diğer ID | JA99UC85GA |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2012 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 61 Sayı: 4 |