Kamu alımlarının şeffaflık, eşit muamele, rekabet ilkeleri çerçevesinde gerçekleştirilmesi kamusal kaynakların etkin ve verimli bir şekilde kullanılması açısından son derece önemlidir. Bu itibarla gerek Avrupa Birliği, gerekse ülkemiz kamu alımları rejiminin genel olarak söz konusu ilkeler üzerine bina edildiği görülmektedir. Türk Kamu İhale Kanunu’nun 63. maddesinde ise yerli istekliler lehine bazı ayrıcalıklar yapılabileceği öngörülmüştür. Avrupa Birliği Anlaşması’nın malların ve hizmetlerin serbest dolaşımı, ayrımcılık yasağı gibi temel ilkelerine aykırılık teşkil eden bu düzenlemenin, ülkemizin AB’ye tam üye olması halinde kaldırılması gerekecektir. Ayrıca, yerli istekliler lehine ayrımcılık yapılmasının, yabancı istekliler tarafından verilen tekliflerin daha avantajlı olması ihtimali karşısında ne kadar isabetli olduğu ve kamusal kaynakların etkin ve verimli kullanılması gerekliliği ile ne ölçüde bağdaştığı tartışmalıdır
The development of public procurement consisted the principles of transparency, equal treatment and competition is excessively important for the effective and efficient use of public resources. In this perspective, it is seen both in the European Union (EU) and Turkey that public procurement regime has been constructed on these principles. However, some privileges in favor of the domestic suppliers are envisaged in Article 63 of the Turkish Public Procurement Act. This regulation, that is contradictory to the main principles of EU Agreement free movement of goods and services as well as non-discrimination, will need to be abolished in case of full membership in the EU. Morever, the question of how to maintain preference for domestic suppliers, in the face of more advantageous foreign offers, for the effecient use of public resources is discussed
Diğer ID | JA73CY53CF |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2007 |
Gönderilme Tarihi | 1 Eylül 2007 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Cilt: 56 Sayı: 3 |