1. İlk Düşünceler. — Müşterek bir anlayışa göre intihal, başkasına ait olup intihali yapanın kendisininmiş gibi gösterdiği edebiyat veya
sanat eserinin temellük edilmesidir. Temellük, gasp, hırsızlık, aşırma,
vakıayı bildirmek için kullanılan tâbirler ne olursa olsun, bu vakıada
eserin müellifine ait bir hak ve bu hakkın, onu gayri meşru şekilde kullanma yetkisini kendisine izafe eden tarafından ihlâli gözönüne alınır.
Hak ve hakkın ihlâli diyorum. Edebiyat ve sanat faaliyetinin bahsi
geçen veçhesi bu unvanlar altında hukuku alâkadar eder. Fakat her zaman alâkadar etmemiştir ; hattâ denilebilir ki, nispeten yakın bir zamana kadar hukuk ona karşı ilgisizlik göstermiştir ; bunun sebebini göreceğiz. Sanat sahasında yaratılan eserin sosyal muhitte geçirdiği safhalar, uzun müddet münhasıran edebî mülâhaza ve münakaşaların mevzuu
olarak kalmıştır. Ancak çok zaman sonra, henüz hedeflerine tamamen
erişmiyen gayretler pahasına ve henüz hepsi kat'î şekilde bertaraf edilmemiş olan güçlükler içinde fikir eseri, hukukun koruyucu duvarları içinde yer alabilmiştir ; belki de bu henüz onun yeri değildir. Acaba niçin ?
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Diğer ID | JA25SJ65RJ |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 1954 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mayıs 1954 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1954 Cilt: 11 Sayı: 3 |