Küresel ısınmanın etkilerinin daha belirgin bir şekilde
hissedilmeye başlandığı son yıllarda Arktik Bölge, sadece iklimsel konularda
değil, siyasi konularda da ön plana çıkmaya başlamıştır. Buzul kütlelerinin erimesiyle
bölgeye erişim kolaylaşmış; zengin doğal kaynak potansiyeli ve yeni ticaret
yollarının kullanım ihtimali bölgeyi küresel bir coğrafya haline
dönüştürmüştür. Küresel ölçekte stratejik öneme sahip olan bölgede, Soğuk
Savaş’tan bu yana istikrarlı bir uluslararası politik düzen hâkimdir. Çıkar
çatışmaları ihtimalinin artacağı öngörülen önümüzdeki yıllarda bu istikrarın
sürdürülebilmesi için, bölgeye hâkim uluslararası siyasi düzenin doğasını
anlamak önemlidir. Çalışmada, öncelikle Uluslararası İlişkiler disiplininde
tanımlandığı şekliyle istikrarlı bir düzen olup olmadığı sorgulanmış, ardından
bölgedeki uluslararası düzen üç farklı teorik yaklaşım bağlamında ele
alınmıştır.
In recent years, as the effects of
global warming have become more apparent, the Arctic has begun to come into
prominence not only on climatic issues but also on political issues. With the
melting of glacial masses, access to the area was facilitated; the rich natural
resource potential and the possibility of using new trade routes have
transformed the region into a global geography. In the Arctic, which has
strategic importance on the global scale, a stable international political order
has prevailed since the Cold War. It is important to understand the nature of
the international political order that dominates the region in order to
maintain this stability in the coming years, where the possibility of conflicts
of interest is expected to increase. In this paper, firstly, it is questioned
whether there is a stable order as defined in the International Relations
discipline; and then the international order in the region is discussed in the
context of three different theoretical approaches.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Ekim 2019 |
Gönderilme Tarihi | 31 Mayıs 2019 |
Kabul Tarihi | 26 Temmuz 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |