The “East Turkestan” issue has become a major depression which has not been solved in 21st century and has led to severe human rights violations. Appearing as a struggle area between Russia and China within historical process, the “East Turkestan” issue has turned into a problem which People's Republic of China has gotten isolated from the world and dominated depending on increasing effectiveness of People's Republic of China in world politics in the last century. Having no geographical border with the East Turkestan, Turkey has had a crucial position for the East Turkestan since Ottoman Empire due to its historical and cultural bonds. Within this framework, the study evaluates East Turkestan in terms of Turkish Foreign Policy in a period which is regarded very early for Republic of Turkey’s concerning East Turkestan. The “East Turkestan” issue that Republic of Turkey had to address between 1930 - 1939 based on political, international and conjunctural criteria is examined in accordance with Turkish Foreign Policy in this regard. The study endeavors to reveal how and with which justifications Republic of Turkey approached the “East Turkestan” issue in a period when its relationships with Union of Soviet Socialist Republics (USSR) were strong and essential.
Doğu Türkistan sorunu, XXI. yüzyılda çözüm sağlanamayan, ciddi insan hakları ihlallerinin yaşandığı büyük bir bunalım haline dönüşmüştür. Tarihsel süreç içerisinde Rusya ve Çin arasında bir mücadele alanı olarak ortaya çıkan Doğu Türkistan sorunu, içinde bulunduğumuz son yüzyılda Çin’in dünya siyasetindeki etkinliğini arttırmasına bağlı olarak Çin’in dünyadan soyutladığı ve tahakkümü altına aldığı bir mesele haline gelmiştir. Coğrafi olarak Doğu Türkistan’la sınırları olmayan Türkiye, Osmanlı Devleti’nden itibaren sahip olduğu tarihsel ve kültürel bağları sebebiyle Doğu Türkistan için oldukça önemli bir konumda olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra ise Türkiye’nin yaşadığı iç ve dış politik gelişmeler Doğu Türkistan’la ilgilenilmesine engel olmuştur. Üstelik Doğu Türkistan’ın Türkiye’nin coğrafi olarak oldukça uzağında yer alması, Doğu Türkistan politikasının gelişmemesinde başka bir engel olmuştur. Bu çerçevede çalışma, Doğu Türkistan konusunda Türkiye için oldukça erken sayılacak bir dönemde Türk dış politikası açısından Doğu Türkistan’ı, belgesel kaynak tarama metoduyla elde edilen arşiv belgeleri ve diğer kaynaklar doğrultusunda, değerlendirmektedir. Türkiye’nin 1930 - 1939 yılları arasında siyasi, uluslararası ve konjonktürel ölçütler içerisinde bakmak durumunda kaldığı Doğu Türkistan meselesi, bu eksende Türkiye’nin dış politikası doğrultusunda ele alınmakta ve değerlendirilmektedir. Çalışma, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) ile ilişkilerinin kuvvetli ve hayati olduğu bir dönemde Türkiye’nin Doğu Türkistan meselesine nasıl ve hangi gerekçelerle yaklaştığını, ortaya koymaya çalışmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2020 |
Gönderilme Tarihi | 5 Şubat 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |
Avrasyad''de yayınlanan makaleler, Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır. Bilimsel araştırmaları kamuya ücretsiz sunmanın bilginin küresel paylaşımını artıracağı ilkesini benimseyen dergi, tüm içeriğine anında açık erişim sağlamaktadır. Makalelerdeki fikir ve görüşlerin sorumluluğu sadece yazarlarına ait olup Avrasyad''nin görüşlerini yansıtmazlar. Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası