Yerleşik hayatı yaşam tarzı olarak benimseme dönemlerinde İslamiyet ile tanışan Türk toplumu, Uygurlar zamanında gelişmiş bir iktisadî ve sosyal yapı içinde esnaflık uygulamasına sahip olduğu anlaşılmaktadır. İslam Peygamberinin vefatı sonrası Araplar, iktisadî yapının gelişiminden daha ziyade kanlı bir iktidar mücadelesi içinde olmuşlardır. Haşimoğullarından olan Ehl-i Beyt’in mücadeleyi kaybetmesi ile bu aileye mensup bazı kişiler Horasan üzerinden Asya’ya geçiş yapmışlardır. Burada Türklere bir taraftan İslamiyet’i anlatırken bir taraftan da onların gençleri üzerinden fütüvvetin temellerini oluşturma çaba ve gayreti içinde olmuşlardır. Bu süreçte yerleşik hayata geçiş evrelerini yaşayan Türkler, İran bölgesinde Fars kültürü ile karşılıklı etkileşim içerisinde olmuştur. Arap ve Fars kültürleri arası etkileşimin de Horasan bölgesinde gerçekleşmesi söz konusu olmuştur.
Hz. Peygamberden öğrendikleri suffa öğretilerini hilfü’l-fudûl anlayışı içinde Orta Asya’ya taşıyan Araplar, Türkler arasında ön planda olan sevgi, kardeşlik, paylaşma ve yardımlaşma temellerine dayalı içtimaî ve iktisadî yapının kendi anlayışları ile harmanlanmasına zemin hazırlamışlardır. Kültürler arası harmanlanmanın gerçekleştiği süreçte Arapların Arabistan yarımadasındaki iktidar mücadelesi de devam etmiştir. Türklerin bölgeye gelişi ve bölgede kurdukları devletler ile iktisadî yapının şekillenmesine büyük katkılar yaptığı anlaşılmaktadır. Selçuklu Devleti döneminde yarı-göçebe hayattan yerleşik hayata geçişin yoğun olarak yaşandığı gözlenmektedir. Bu dönemde Selçuklu, fethettiği yeni yerlere öğrenecekleri meslekler ile toprağı yeşertmeleri ve güvenliği sağlamaları karşılığı Asya’dan gelen Türk unsuru yerleştirmiştir. Ahmet Yesevi ekolünden dervişler, yeni fethedilen bu yerlerin İslamlaşması ve Türkleşmesi için önemli roller üstlenmiştir. Bu dervişler aynı zamanda ahi anlayışı ile topluma meslek de öğretmişleridir.
Farklı zamanlarda ahi anlayışı kırılmalar yaşamıştır. Bu kırılmaların belki de en önemlisi Osmanlı Devleti döneminde yaşanmıştır. Sanayi devrimi ile dünya iktisat tarihindeki değişimler, Osmanlının ahi anlayışındaki çözülmelere karşı yeni arayışlarını karşımıza çıkarmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 27 Ocak 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 8 Sayı: 22 |
Avrasyad''de yayınlanan makaleler, Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır. Bilimsel araştırmaları kamuya ücretsiz sunmanın bilginin küresel paylaşımını artıracağı ilkesini benimseyen dergi, tüm içeriğine anında açık erişim sağlamaktadır. Makalelerdeki fikir ve görüşlerin sorumluluğu sadece yazarlarına ait olup Avrasyad''nin görüşlerini yansıtmazlar. Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası