Öz
Edebi eserlerin asıl malzemesi olan dil, insan zihnini öteki varlıklardan ayıran bir gücün
yansımasıdır. Dil aracılığı ile ortaya konulan edebiyat konularından biri mitlerdir. Mitoloji
araştırmaları, edebiyatın ve sanatın diğer dallarına konu olan ve yazarların ilham kaynağı olan
ve günümüze kadar taşınan mitleri araştırmaktır. Eski çağlardan beri günümüze kadar süre
gelen “Al” miti, tüm Türk Dünyası’nın ortak miti olmakla birlikte, Kafkasya ve İran coğrafyasında
yaşayan diğer halklar içinde de Al adıyla adlandırılır. Rahatlıkla diyebiliriz ki çok az folklor ürünü,
Al kadar geniş ve kudretli bir yayılma kabiliyeti göstermektedir.
Çalışmamızda Kaşkay Türklerinin yazarlarından olan Muhammed Behmenbeygi’nin
“Buhara-yi Men İl-i Men” (Benim Elim Benim Buhara’m) adlı hikâyeler topluluğunun “Al” adlı
hikâyesini inceleyerek, mitolojik unsur olan “Al”ın İran Türklerinin edebiyatı ve kültüründe nasıl
işlendiği ve diğer kültürleri nasıl etkilediği irdelenmektedir. Göçebe Türk topluluklarından olan
Kaşkay Türklerinin hala inandıkları bu mitsel varlığın, Türk kültürü araştırmaları açısından
önemli olduğu kadar, Doğu kültüründe de cinsiyetçi bir davranışın göstergesi olması açısından
önem taşımaktadır. İran ve Kafkasya halkları arasında “Al” son zamanlarda birçok edebi esere
konu olmuş ve bu folklorik ürün, Behram Behramiyan’ın “Al” filmiyle beyaz perdede
gösterilmiştir. Araştırmamızda Her iki eserdeki (Al hikâyesi ve Al filmi) “Al” mitinin ortaklıklarını
kültürel ve feminist bakış açısıyla irdelenmektedir.