Öz
5 Ekim 1908’de Avusturya-Macaristan İmparatorluğu 1878’den beri geçici işgali altında
bulunan Bosna ve Hersek topraklarının ilhakını uluslararası antlaşmalara aykırı bir şekilde,
âdeta bir oldubitti ile ilan etmiştir. Osmanlı Devleti’nin Bosna ve Hersek’teki egemenlik haklarına
tazminat olarak da Yeni Pazar Sancağı’nda bulundurduğu askerini tahliyeye yeterli görmüştür.
Avrupalı büyük güçler ilhakın meşru olmadığını ve Berlin Antlaşması’na (1878) aykırı olduğunu
beyan etmişlerdir. Mamafih çok geçmeden kendilerinden görülecek yardımın diplomatik
teşebbüslerden ibaret olacağı anlaşılmıştır. Yaşanan gelişmeler karşısında Osmanlı hükûmeti
haklı bir itilafın meydana gelmesi için diplomatik düzeyde çaba sarf ederken Osmanlı halkı da
hükûmetin elini güçlendirmek üzere çeşitli şekillerde tepkilerini göstermişlerdir. Doküman
incelemesine dayanan ve ana kaynaklarını Osmanlı arşiv belgelerinin oluşturduğu bu tarihsel
araştırmada; ihlal edilen egemenlik haklarına karşın Osmanlı halkının nasıl tepkiler verdikleri, bu
hususta yaşanan gelişmelerin Osmanlı ve Avusturya hükûmetleri arasındaki yazışmalara ve
devlet görevlileri arasındaki görüşmelere nasıl yansıdığı, Osmanlı halkının protestolarına ve
Avusturya hükûmetinin şikâyetlerine karşı Osmanlı hükûmetinin nasıl bir siyaset takip ettiği
sorularına yanıtlar aranmıştır. Araştırma bulgularına göre; Avusturya hükûmeti, Bosna ve
Hersek’in ilhakı nedeniyle Osmanlı halkını oldukça üzmüş ve kimi zaman kanuna aykırı da
olmak üzere farklı şekillerde tepki göstermelerine yol açmıştır. Avusturyalı yetkililer bu hususla
ilgili olarak buldukları her fırsatta şikâyetlerini bildirmiş, özellikle Osmanlı memurlarının
vazifelerini yerine getirmediklerinden ve diğer kanun dışı muamelelere maruz kaldıklarından
şikâyetle Osmanlı hükûmeti üzerinde bu suretle baskı kurmaya çalışmışlardır. Osmanlı
hükûmeti ise boykotun iktisadi şekil dışında başka bir hâl almamasına dikkat ederek, Osmanlı
halkının boykotunu kanun dairesinde desteklemiştir.