One of the most important issues that came to the agenda after World War II is the issue of genocide. Because the inhumane practices and massacres during the War caused a great global outrage. In response to this situation, the idea of establishing an international criminal court and punishing the criminals was put forward. In line with this idea, the Allied Powers came together and organised the Moscow Conference in 1943. With the joint decision taken at the Conference, the 'London Treaty on the Trial and Punishment of the Great War Criminals of the Axis States of Europe' was signed in 1945. In accordance with this treaty, it was decided to establish the Nuremberg International Criminal Tribunal and to prosecute the top Nazi leaders who had committed war crimes. The second criminal court is the Tokyo Far Eastern International Military Tribunal, established in 1946. This tribunal is tasked with uncovering crimes committed in the Pacific and judging the perpetrators. Another important court is the International Criminal Tribunal for Rwanda. Established in 1994 in Tanzania, the purpose of this tribunal has been to find and judge the perpetrators of the Rwandan Genocide. Ultimately, this study analyses the causes and consequences of the Rwandan Genocide in general terms. Especially, it writes about the purpose of the International Criminal Tribunal for Rwanda, which was established after the genocide, and how it carries out its activities on the genocide. It also includes the advantages and disadvantages of having the seat of the court in Tanzania. The article also covers the extent to which the International Criminal Tribunal for Rwanda is or is not functional in the case of the Rwandan Genocide.
Genocide Rwanda International Criminal Tribunal for Rwanda Tanzania
II. Dünya Savaşı’ndan sonra gündeme gelen en önemli meselelerden biri soykırım meselesidir. Çünkü Savaş’ta yaşanan insanlık dışı uygulamalar ve katliamlar küresel çapta büyük bir infial oluşturmuştur. Bu durum üzerine bir uluslararası ceza mahkemesinin kurulması ve suçluların cezalandırılması fikri ortaya atılmıştır. Bu fikir doğrultusunda Müttefik Devletler bir araya gelerek 1943 yılında Moskova Konferansı’nı düzenlediler. Konferans’ta alınan ortak kararla 1945 yılında ‘Avrupa Eksen Devletlerinin Büyük Savaş Suçlularının Yargılanması ve Cezalandırılmasına İlişkin Londra Antlaşması’ imzalandı. Bu antlaşma uyarınca Nuremberg Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kurulmasına ve savaşta suç işleyen Nazi üst düzey yöneticilerin yargılanmasına karar verildi. İkinci ceza mahkemesi de 1946 yılında kurulan Tokyo Uzakdoğu Uluslararası Askeri Mahkemesi’dir. Bu mahkeme Pasifik’te işlenen suçları ortaya çıkarmak ve failleri yargılamakla görevlendirilmiştir. Bir diğer önemli mahkeme ise Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesi’dir. 1994 yılında Tanzanya’da kurulan bu mahkemenin amacı Ruanda Soykırımına sebep olan suçluları bulmak ve yargılamak olmuştur. Nihayetinde bu çalışma Ruanda Soykırımının sebep ve sonuçlarını genel hatlarıyla analiz etmektedir. Özellikle Soykırım sonrası kurulan Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin amacını ve soykırıma dair nasıl bir faaliyet yürüttüğünü kaleme almaktadır. Ayrıca, mahkeme merkezinin Tanzanya’da olmasının avantaj ve dezavantajlarını da içermektedir. Söz konusu makale Ruanda Soykırım meselesinde, Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin ne ölçüde işlevsel olduğu ya da olmadığı konusunu da ele almaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Afrika Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 5 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 17 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 15 Sayı: 3 |