Sinematografi, sinemanın gerçeklikle kurduğu ilişkinin sinema dilindeki karşılığıdır. Dolayısıyla filmsel yapıya aktarılan gerçekliğin önce film yüzeyine, oradan da perdeye yansıması, sinematografinin temel ögelerinin kullanımı aracılığıyla gerçekleşir.
Sinema tarihinin ilk dönemlerinden itibaren bu alanda faaliyet gösteren öncü yönetmenlerin/filmlerin katkısıyla ortaya çıkan ve film dili olarak bilinen bu yapı, sinema-edebiyat ilişkileri açısından da önemlidir.
Filmsel anlatının edebiyat ile olan bu etkileşiminin, sinemanın zaman ve mekan ile kurduğu ilişkilerin yanında, sinematografinin temel ögelerini oluşturan ve görsel anlatımı esas alan bir anlatı evreni içinde gerçekleştiği söylenebilir.
Yukarıdaki kavramsal çerçeve içinde, bu çalışmada, Mihail Aleksandroviç Şolohov’un 1926-1940 yılları arasında yazdığı, dört ciltten oluşan “Ve Durgun Akardı Durgun Don” adlı romanı, eserin içerdiği sinematografik özellikler açısından incelenmiş ve romanın bu bağlamda zengin bir içeriğe sahip olduğu belirlenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri (Çift kör hakem sürecinden geçmiş ve indekslenebilir makalelerdir) |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 10 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 7 Sayı: 14 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)