Geleceğin petrolü olarak nitelendirilen bor, Türkiye’nin en önemli yeraltı zenginliklerinden biridir. Bor, dünya bor rezervinin %63’ne sahip Türkiye’de maden ihraç ürünleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Bor minerali ham olarak kullanılabildiği gibi genel olarak rafine bor bileşiklerine ve uç ürünlere dönüştürüldükten sonra da kullanım alanı bulmaktadır. Bor kirliliği Türkiye açısından önemli bir sorundur. Bor madenleri ve borik asit tesislerinden kaynaklanan atıklar kirliliğin esas kaynaklarıdır. Tesislerden yüksek bor içeren (yaklaşık 1500 mg L⁻¹) atık sular göletlere boşaltılmakta, bu bölgelerdeki topraklarda ve yetiştirilen bitkilerde yüksek düzeyde bor kirliliği görülmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre içme suyunun bor içeriği 0.1-0.3 mg L⁻¹ arasında değişmektedir ve gıda olarak bor beslenmesi 1.2 mg gün⁻¹ düzeyinde olmalıdır. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) içme sularının günlük bor beslenmesine 0.2-0.6 mg gün⁻¹ düzeyinde katkı yaptığını ifade etmektedir. Türkiye’de 1998 yılında yayınlanan Çevre Bakanlığı Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği’nde içme suları için verilen bor limiti 1 mg kg⁻¹’dır. Bitkiler için gerekli olan ancak 1 mg L⁻¹’den fazla bor içeriğine sahip suların sulamada kullanılması bitkilerde ve topraklarda sorun yaratabilmektedir. İnsanlar yiyeceklerinden, içme sularından ve bazı tükettikleri ürünlerden (kozmetik, deterjan, sabun vs.) bora maruz kalmaktadır. Bu derlemede borun tarım için önemi, çevresel etkileri ile hayvan ve insan sağlığı üzerine etkileri irdelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ziraat, Veterinerlik ve Gıda Bilimleri |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 14 Mayıs 2020 |
Kabul Tarihi | 9 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 49 Sayı: 2 |
BAHÇE Dergisi
bahcejournal@gmail.com
https://bahcejournal.org
Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü, 77100 Yalova
X (Twitter), Linkedin, Facebook, Instagram