Öz
Türk topluluklarının birbirleriyle ilişkilerinin gelişmesi neticesinde halk edebiyatı verimlerinin mukayesesi bir ihtiyaç hâline gelmiştir. Sözlü gelenek içinde masal, destan, halk hikâyesi gibi türlerin yanı sıra bilmecelerin özel bir yeri vardır. Ancak diğer türler üzerine yapılan çalışmalara bakıldığında, bilmece türünün yetim kaldığı görülmektedir. Türk topluluklarının geçmişe ve günümüze ait inanış ve düşünce kalıplarının ortaya konulabilmesi için bilmecelerin şekil, muhteva, icra ortamı, icracı, dinleyici ve işlev bağlamında ele alınarak karşılaştırmalı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir. Makalede, Kazan Tatarlarından tespit edilmiş bilmecelerle Türkiye sahasındaki bilmecelerin ortak yapı özellikleri üzerinde durulmuştur. Örnek metinlerden hareketle yapılan incelemelerde türün adlandırması, bilmece sorma geleneği ve bilmecelerin yapı özellikleri de göz önüne alınmıştır. Değerlendirme sonucunda; yapı ve ifade özellikleri bakımından Kazan Tatarlarının bilmeceleri ile Türkiye sahası bilmecelerinin ortak özelliklere sahip oldukları görülmüştür. Bu benzerlikler, söz konusu toplumların ortak duygu ve düşünce dünyası, hayat karşısındaki duruş ve zihniyetleri hakkında da ipuçları sunmaktadır.