Türkiye'nin göç sorunu Osmanlı İmparatorluğu'nun gerileme döneminde başladı. Osmanlı'nın özellikle Balkanlar ve Kafkaslar'da yaşadığı büyük toprak kayıpları, 18. yüzyılın sonlarında ve 19. yüzyılın başlarında büyük kitlelerin Anadolu'ya doğru akmasına neden oldu. 1780'lerde Mora Yarımadası'nda Kırım'ın Ruslar tarafından ilhak edilmesi, 1814'te Balkanlarda Sırp İsyanları, 1821 Yunan Devrimi, 1870'lerde Kafkaslardan Çerkes göçleri ve 1876'da başlayan Bulgar ve Makedon göçleri, Osmanlı toprakları göçmenler diyarı haline geldi. Ancak Osmanlı Devleti tüm bu göçleri geçici komisyonlarla yönettiği için herhangi bir deneyim kazanılamamıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin de benzer yöntemler kullanması nedeniyle 2010 yılında başlayan Arap Baharı dönemine kadar Göç Bakanlığı oluşturulamamış ve devlet özellikle Suriye'den gelen göçlere hazırlıksız yakalanmıştır. O tarihten bu yana ülkemizde hem devlet düzeyinde hem de akademik camiada hızlı bir kurumsallaşma yaşanmış ve göç alanı işlenmeye başlanmıştır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti'nde uygulamada pek çok yanlış yapılmış olsa da işin en başında, gerçekleşmek üzere olan bir anlayışın da doğması mümkün olmuştur.
Bu makalede Osmanlı’dan günümüze göç sorunu ve özellikle son dönemde alınan tedbirler incelenerek, titizlikle yapılması gerekenler üzerinde durulup durulmadığı analiz edilmeye çalışılmıştır.
Yok
Türkiye'nin göç sorunu Osmanlı İmparatorluğu'nun gerileme döneminde başladı. Osmanlı'nın özellikle Balkanlar ve Kafkaslar'da yaşadığı büyük toprak kayıpları, 18. yüzyılın sonlarında ve 19. yüzyılın başlarında büyük kitlelerin Anadolu'ya doğru akmasına neden oldu. 1780'lerde Mora Yarımadası'nda Kırım'ın Ruslar tarafından ilhak edilmesi, 1814'te Balkanlarda Sırp İsyanları, 1821 Yunan Devrimi, 1870'lerde Kafkaslardan Çerkes göçleri ve 1876'da başlayan Bulgar ve Makedon göçleri, Osmanlı toprakları göçmenler diyarı haline geldi. Ancak Osmanlı Devleti tüm bu göçleri geçici komisyonlarla yönettiği için herhangi bir deneyim kazanılamamıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin de benzer yöntemler kullanması nedeniyle 2010 yılında başlayan Arap Baharı dönemine kadar Göç Bakanlığı oluşturulamamış ve devlet özellikle Suriye'den gelen göçlere hazırlıksız yakalanmıştır. O tarihten bu yana ülkemizde hem devlet düzeyinde hem de akademik camiada hızlı bir kurumsallaşma yaşanmış ve göç alanı işlenmeye başlanmıştır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti'nde uygulamada pek çok yanlış yapılmış olsa da işin en başında, gerçekleşmek üzere olan bir anlayışın da doğması mümkün olmuştur.
Bu makalede Osmanlı’dan günümüze göç sorunu ve özellikle son dönemde alınan tedbirler incelenerek, titizlikle yapılması gerekenler üzerinde durulup durulmadığı analiz edilmeye çalışılmıştır.
Etik kurul gereği yoktur
Yok
Yok
Yoktur
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Göç Tarihi, Yakınçağ Akdeniz Tarihi, Yakınçağ Ortadoğu Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | Yok |
Yayımlanma Tarihi | 24 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 26 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
TELİF HAKKI VE YAZAR ETİK SÖZLEŞMESİ FORMU -COPYRGHT and AUTHOR ETHİCAL DECLARATİON
Telif Hakkı Devri Formu imzalanıp, (taratılıp veya resim jpg. vs olabilir) makale başvuru esnasında Dergi sistemine yüklenmelidir.
This Copyright Agreement Form must be signed by all authors and uploaded to the Journal system (It can be scanned and sent as an image, jpg, etc.).