Küreselleşme süreçleri, çokkültürlü toplumların ortaya çıkışına ve bununla birlikte homojen bir topluma dayalı modern vatandaşlık anlayışının dönüşümüne ilişkin taleplerin yükselişine yol açmıştır. Eş zamanlı olarak, modernite ile benimsenen din-devlet ayrılığının sekülarist yorumları nedeniyle özel alana özgü bir olgu konumuna indirgenen dinin de kamusal taleplerinin yükselişi söz konusu olmuştur. Bu makale, küreselleşme ile birlikte ortaya çıkan, vatandaşlık ve dine dair bu eş zamanlı gelişmelerin birbiriyle ilişkisini ortaya koymayı hedeflemekte ve liberal teori, komüniteryan teori, katılımcı cumhuriyetçilik ve ılımlı post-modern çoğulculuktan oluşan dört temel vatandaşlık teorisinin seçtiğimiz temsilcilerinin, modern vatandaşlığın krizi karşısında, günümüz çokkültürlü/çok dinli toplumsal yapıyı dikkate alarak ürettikleri vatandaşlık anlayışlarından hareketle dinin kamusal taleplerine ilişkin sundukları cevaplar karşılaştırmalı olarak ele alınmaktadır. Bu doğrultuda, vatandaşlık ve dine dair sorunsallar, bireysel haklar/grup hakları, kamusal alan-özel alan, anayasal ilkeler ve demokrasi, kimlik-aidiyet ve çok-hukukluluk başlıkları altında tartışılmakta, devletin tarafsızlığı ve din özgürlüğü arasındaki dengenin sağlanmasında ortaya çıkabilecek açmazlar irdelenmektedir.
Vatandaşlık Din Küreselleşme Liberalizm Komüniteryanizm Katılımcı Cumhuriyetçilik
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 9 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 1 |
BEÜ İlahiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC ND) ile lisanslanmıştır