Soğuk savaşın bitimine paralel olarak sona eren uluslararası sistemin iki kutuplu ve statik yapısı, uluslararası siyasal aktörlere yeni manevra alanları kazandırmıştır. Bu gelişmeye bağıtlı olarak, Türkiye de yakın kara havzaları üzerindeki etkinliğini arttıracak politika üretim kapasitelerini gözden geçirmeye başlamıştır. 1990'lı yıllara tekabül eden bu yaklaşımın teorik zemini ise Ahmet Davutoğlu ve Stratejik Derinlik doktrinine kadar oluşturulamamıştır. Bu noktada, oluşturulması gereken teorik zeminin pratik gelişmeler nezdindeki önemi ise teorilerin geleceğe yönelik projeksiyon oluşturmalarından ve dış politika alanında girişilen manevralar arasındaki dengeyi, tutarlılığı ve istikrarı sağlamalarından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla Türk dış politikasında sistematikleştirme ve kavramsallaştırma döneminin Ahmet Davutoğlu etkisinin yadsınamayacağı AK Parti dönemine tekabül ettiği aşikâr olmakla birlikte, teoride ortaya konan politik öncelik ve hedeflere ulaşmada ne kadar ilerleme sağlandığı sorusu yoğun bir şekilde tartışılmaktadır. Bununla birlikte, doktrin içerisinde Türkiye'nin yakın kara havzaları arasında zikredilen Balkanlar özelinde bu tartışma, yalnızca iç politik unsurlar tarafından değil aynı zamanda Balkan menşeli akademisyenler, medya ve düşünce kuruluşları nezdinde de yoğunlaşmaktadır. Bu noktadan hareketle, Türk dış politikasında yaşandığı iddia edilen değişimi, doktrinde önemli bir yere konulan Balkan havzası üzerinden bir tahlile tabi tutan çalışma, Davutoğlu'nun doktrini üzerinden teorize edilen politika ile bu politikanın Ak Parti tarafından uygulanışını analitik bir gözlem ile mukayese etmektedir.
Türk Dış Politikası Stratejik Derinlik Doktrini Ahmet Davutoğlu Balkanlar AK Parti
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 2 Sayı: 2 |
Yayın için kabul edilen yazıların yayın hakkı ve yayınlanan yazılarında her türlü telif hakları dergiye aittir. Yazara herhangi bir telif hakkı ödenmez.