Hilâfet meselesi Şia’nın en önemli meselelerindendir. Henüz yeni kurulmuş olan İslâm Devleti’nin liderliğini, Hz. Peygamber’in vefatından sonra kimin üstleneceği meselesi şeklinde özetlenebilecek olan bu husus İslâm ümmeti arasında ilk zamanlardan günümüze kadar tartışma konusu olagelmiştir. Sünnî anlayışta ilk dört halifenin sıralaması doğrultusunda bir halifelik sıralaması anlayışı hakimdir. Şia’da ise genel olarak Hz. Peygamber’in vefatından sonra hilâfetin Hz. Ali’nin hakkı olduğu ve Hz. Ali’den önce halifelik yapanların onun hakkını gasp ettikleri anlayışı yaygındır. Bu anlayış zaman zaman gizliden gizliye gündeme getirilirken zaman zaman da açık bir şekilde dillendirilmiş ve kayda geçirilmiştir. Kayda geçirilen görüşlere baktığımızda karşımıza iki farklı tutum ortaya çıkmaktadır: Görüşlerini aşırıya kaçmadan savunan mutedil bir grup ve görüşlerinin doğruluğunu ispat etmek için hiçbir kural tanımayan bir grup. İlk grubun mensupları görüşlerinde belirli bir usul takip ederek bu çizgiyi aşmazken ikinci grubun mensupları ise usul tanımadan her türlü bilgiyi kullanmakta herhangi bir beis görmemektedirler. Öyle ki kendi görüşlerinin doğruluğunu ispatlama adına ayetleri bağlamından kopararak yorumlamaktan çekinmemektedirler. İşte bu çalışma, bahsi geçen iki grubun anlayışlarını mukayese etme hedefini gütmektedir. Çalışmada ilk grubun temsilcisi olarak Tûsî’nin tefsiri, ikinci grubun temsilcisi olarak da Kummî’nin tefsiri ele alınmıştır. Adı geçen müfessirlerin hilâfet meselesi ile ilişkilendirdiği ayetlere bakış açıları mukayese edilmiştir. Böylece ilmî bir çalışmada usul tanımamazlığın varabileceği sonuçlar gözler önüne serilerek usulün öneminin ortaya çıkması hedeflenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 7 Haziran 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |