In this study, Âmirî's conception of the ideal state and the political philosophy envisioned for the formation of a good state administration will be discussed. Classical Islamic philosophers examined the philosophy of politics in connection with the relationship between morality and happiness, and in their works, they envisaged a system that proceeds on the level of indvidual-society-state that does not exist without the other, claiming that it is inevitable these levels affect each other naturally. Again, they have dealt with the ideal individual, ideal society and the characteristics of the ideal state without leaving the context of morality and happiness. Âmirî, who left a mark in post-Farabi's Islamic political philosophy, divided the society and the state into two according to whether they were virtuous or not, and revealed an ideal state envision by interpreting the political understanding of the Platon-Aristotle-Farabi triad in his own way. Âmirî, who defines politics as bringing the people to the highest virtues, explains its aim as the highest happiness. So as to meet human needs, he has to live in a state which is a necessary by nature. Defending that the person who will be a ruler cannot be a random person, Âmirî explains that the state can be achieved with a divine present, that the ruler can obtain it with divine favor, and that a benevolent and happy state must be based on laws. All elements of the state that Âmirî presents in his works, starting from the individual, are the people who attach importance to the family, society and administrators, who know that there is moral perfection and who apply it and have virtues. Again, the Philosopher attributes an important role to the virtuous ruler, who helps the citizens of the ideal state reach virtues, moral maturity and the highest happiness, and discusses all aspects of him/her. As a result, Âmirî's ideal state conception will be evaluated, based on the claim that Âmirî's ideal state understanding was especially nourished by Islamic culture, Greek philosophy and Persian political thought.
Bu çalışmada, Âmirî’nin ideal devlet tasavvuru ve iyi bir devlet yönetiminin oluşması yolunda tasavvur ettiği siyâset felsefesi tartışılacaktır. Klasik İslam filozofları siyâset felsefesini ahlâk ve mutluluk ilişkisiyle bağlantılı bir şekilde incelemişler ve eserlerinde birey-toplum-devlet düzleminde ilerleyen, biri olmadan diğeri olmayan yani bu düzlemlerin doğal olarak birbirilerini etkilemesinin kaçınılmaz olduğu iddiasını ortaya atan bir sistemi öngörmüşlerdir. Yine onlar ahlâk ve mutluluk bağlamından kopmadan ideal bireyi, ideal toplumu ve ideal devletin özelliklerini ele almışlardır. Fârâbî sonrası İslam siyâset felsefesinde iz bırakmış Âmirî de toplumu ve devleti erdemli olup olmamasına göre ikiye ayırmış olup Platon-Aristoteles-Fârâbî üçlüsünün siyâset anlayışlarını kendine özgü yorumlamak suretiyle ideal bir devlet tasavvuru ortaya koymuştur. İnsanın ihtiyaçlarını gidermek için yine doğası gereği zorunlu olan bir devlette yaşamak durumundadır. İşte bu devletin kurulması, yönetici olacak kişinin de gelişigüzel bir kişi olamayacağını savunan Âmirî devletin ulvî bir ikramla olabileceğini, yöneticinin de ilahî ikramla onu elde edebileceğini, hayırlı, mutlu bir devletin de yasalara dayanması gerektiğini belirtir. Âmirî’nin eserlerinde sunduğu Said Devletin tüm unsurları bireyden başlayarak aile, toplum ve yöneticilerin hikmete önem veren, ahlâki kemalin olduğunu bilen ve onu uygulayan, erdemleri sahip olan kişilerdir. Siyâseti halkın en yüce erdemlere ulaştırılması olarak tanımlayan Âmirî onun gayesini de en yüce mutluluk olarak açıklar. Yine filozof ideal devletin vatandaşlarının erdemlere, ahlâki olgunluğa ve en yüce mutluluğa ulaşmasına vesile olan erdemli başkana da önemli bir rol yükler ve onun tüm yönleriyle özelliklerini tartışır. Sonuç itibariyle Âmirî’nin ideal devlet anlayışı özellikle İslam kültürü, Grek felsefesi ve Fars siyâset düşüncesiyle beslenmiş olduğu iddiasından hareketle onun ideal devlet tasavvuru değerlendirilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2022 |
Gönderilme Tarihi | 29 Haziran 2022 |
Kabul Tarihi | 25 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 48 |