Adolescence is a period in which individuals face significant physical, emotional, social and cognitive changes. The fact that young people are in a positive state in areas such as emotional balance, self-confidence, identity development, social relationships and coping with stress is related to their psychological well-being. Adolescence is often a period of intense search for identity. Adolescents can search for their religious identity and understand themselves better in this process. Religion and religiosity can affect the psychological well-being of young people in this process. In this study, it was aimed to examine the relationship between psychological well-being and religiosity descriptively and relationally in an adolescent sample. In line with this purpose, firstly, an introductory part about the concepts of psychological well-being and religiosity was created by reviewing the literature. Afterwards, the psychological well-being and religiosity scales determined for data collection were applied to a sample group of 1356 adolescents between the ages of 13-18, and the data obtained were analyzed. As a result of the analysis, it was determined that adolescents had high averages of psychological well-being and religiosity. In terms of psychological well-being level, 7th grade students had the highest mean and 8th grade students had the lowest mean; in terms of religiosity level, 7th grade students had the highest mean and 10th, 11th and 12th grade students had the lowest mean. According to the school type, it is seen that science high school and Anatolian high school students have the highest mean of psychological well-being. Anatolian Imam-hatip high school students had the highest level of religiosity, while science high school students had the lowest mean level of religiosity. It was observed that adolescents with democratic parental attitudes had higher levels of psychological well-being and religiosity. In addition, a significant positive relationship was found between psychological well-being and religiosity levels of adolescents.
Religion of Psychology Adolescence Psychological Well-Being Religion Religiosity
Ergenlik dönemi, bireyin fiziksel, duygusal, sosyal ve bilişsel açıdan önemli değişimlerle karşılaştığı bir süreçtir. Gençlerin duygusal denge, kendine güven, kimlik gelişimi, sosyal ilişkiler ve stresle başa çıkma gibi alanlarda olumlu bir durumda olmaları psikolojik iyi oluşları ile ilgilidir. Ergenlik dönemi genellikle kimlik arayışının yoğun olduğu bir dönemdir. Ergenler, dinî kimliklerini araştırabilir ve bu süreçte kendilerini daha iyi anlayabilirler. Din ve dindarlık, gençlerin bu süreçteki psikolojik iyi oluşlarını etkileyebilmektedir. Bu araştırmada, psikolojik iyi oluş ve dindarlık arasındaki ilişkinin ergen örnekleminde, betimsel ve ilişkisel olarak incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda öncelikle literatür taraması yapılarak psikolojik iyi oluş ve dindarlık kavramları ile ilgili giriş kısmı oluşturulmuştur. Sonrasında ise veri toplama amacıyla belirlenen Psikolojik iyi oluş ve dindarlık ölçekleri 13-18 yaş aralığındaki 1356 ergenden oluşan örneklem grubuna uygulanmış, elde edilen verilerin analizi yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda ergenlerin psikolojik iyi oluş ve dindarlık ortalamalarının yüksek olduğu tespit edilmiştir. Psikolojik iyi oluş düzeyi açısından 7. fınıf öğrencilerinin en yüksek ortalamaya, 8. Sınıf öğrencilerinin en düşük ortalamaya; dindarlık düzeyi açısından ise 7. fınıf öğrencilerinin en yüksek ortalamaya 10, 11 ve 12. Sınıf öğrencilerinin en düşük ortalamaya sahip olduğu tespit edilmiştir. Okul türüne göre Fen Lisesi ve Anadolu Lisesi öğrencilerinin en yüksek psikolojik iyi oluş ortalamasına sahip olduğu görülmektedir. Anadolu İmam-hatip Lisesi öğrencileri en yüksek dindarlık düzeyine sahipken, Fen Lisesi öğrencilerinin en düşük dindarlık ortalamasına sahip olduğu bulunmuştur. Demokratik anne-baba tutumuna sahip ergenlerin psikolojik iyi oluş ve dindarlık düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmüştür. Ayrıca ergenlerin psikolojik iyi oluş ve dindarlık düzeyleri arasında pozitif yönlü anlamlı ilişki bulunmuştur.
Bu çalışma için etik kurul onayı Erciyes Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Etik Kurulu'nun 27/04/2021 tarihli ve 228 numaralı kararı ile alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Psikolojisi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 6 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 14 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 52 |