Felsefe, en temelde insani sorunlara bir tür tanıklık etmektir. Bunun anlamı insanın her varolduğu anda yeni bir felsefi içerimin söz konusu olmasıdır. İnsan olmanın tek bir biçimi yoktur. Bu nedenle farklılıklar nesnel gerçekliği daima önkoşullarlar. Buna göre, felsefe yapmanın da tek ve otonom bir yolu yoktur. Türkiye koşullarında felsefe yapmanın çıkış noktası bu ülkenin özgüllükleri olmalıdır. Bunu sağlamak üzere yeni bir yöntem tartışması ve tarih için yeni bir yaratım kaçınılmazdır. Bu çalışmada Türkçe tanıklıklar dolayımında mümkün bir felsefenin içerimleri tartışılmaktadır. Türkiye'de insan üzerine konuşmanın nesnel yolu, Türkçe düşünmeyi başarabilmekle kendini ortaya koyar. Bu da ancak Türkçe tanıklıkların geriye dönük olarak anlamlandırılmasıyla mümkün olmaktadır. Böyle bir felsefe, nihai noktada bu toplumun özgüllüklerine göreli bir içerimi imlemektedir.
Anahtar Kelimeler: Felsefe, Yöntem, Tarih, İnsan, Farklılık, Özgüllük.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Mart 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 1 Sayı: 2 |
BİLSAM Yayıncılık Bu dergi açık erişim sağlama politikasını benimsemiştir.
Dergide yayınlanan yazıların ilmî, fikrî ve hukukî sorumluluğu yazarlarına aittir. Yayın kurulu gönderilen yazıların yayınlanıp yayınlanmaması konusunda serbesttir. Dergiye gönderilen yazılar iade edilmez. DERGİYE GÖNDERİLEN YAYINLAR İNTİHAL AÇISINDAN İNCELENİR.
Yayımlanmış yazıların her türlü yayın hakkı Birey ve Toplum Dergisi'ne aittir. Dergide yayımlanmış yazılardan kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.