Fakr tasavvufî makamlardan biridir. Sûfînin kendini Allah’a ait
görmesi ve Allah’a dayanıp güvenmesidir. Allah ile beraberlik ve Allah’tan
hoşnutluk fakrın ana mahiyetidir. Ahmed Yesevî fakrı dervişlik olarak almış ve
tasavvufu fakr üzerinden tanımlamaya çalışmıştır. Kulun ubudiyetini tam
gerçekleştirmesini ve Hakk’ın uluhiyetine halel getirmemesini istemektedir.
Ahmed Yesevî hayatın kulluk bilinci içerisinde yaşanmasını fakr tecrübesi
olarak ele almıştır. Fakrın makamlarını, fakrın nurlarını, fakrın yollarını,
fakrın mevkiilerini ve fakrın âdâbını ayrı ayrı bir şekilde ele alarak fakr
ıstılahına ayrı bir anlam boyutu kazandırmıştır. Fakr düşüncesiyle tasavvufî
ahlâk ilkelerini ortaya koyan Ahmed Yesevî hikmetlerinde fakr terennümlerini
dile getirmiştir. Fakrı yokluk tepesine tırmanmak ve hakikat deryasından
marifet incileri toplamak olarak görmüştür. Ahmed Yesevî fakrda kulluk
zarafetini, insanlık edebini, toplumsal huzuru ve sonsuzluk yolculuğunu görmüş
ve dile getirmiştir. Makalemde Ahmed Yesevî’nin fakr anlayışı onun hikmetleri
özelinde ele alınıp değerlendirilmektedir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2016 |
Gönderilme Tarihi | 3 Kasım 2016 |
Kabul Tarihi | 22 Kasım 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 10 Sayı: 10 |