Among the various aspects those make the
Sūfī world view unique, the lore or the knowledge attained through the purification of the self plays a
vital role. For, it has its roots in Revelation. Despite the diversity in
methods (usūl), many representatives of Sūfī thought are in agreement
concerning the nature of this profound knowledge. The ways differ in accordance
with the capacity of the ones
who demand it. However, the authenticity of it enables seekers to lead a life
akin to that of the Perfect Man.
In order to gain this sort of inward
knowledge, the sufīs appeal to the opinions of the masters of theoretical
Sufism (irfān-i nazarī) who define the ways to understand the truth that
lies behind the veils. One of these masters is Muhammad b. Abd al-Jabbār
al-Niffarī, the writer of al-Mawaqif
wa al-Mukhatabat. Niffarī’s work
consists of mawqifs those written in an almost abstruse language. Niffarī explains many sufi
terms including the staying, veil, gnosis, vision, etc. skilfully.
In this article, we
will try to explain the nature of veils and unveiling in the context of vision
as a suprarational means of attaining the truth. Then we will try to find out
the role of vision through imagination. Finally, we will try to explain the
relation of vision with the absence.
Sûfî dünya görüşünü biricik kılan
birçok yön arasında, nefsin tezkiyesi yoluyla elde edilen yakin ya da ilim,
hayati bir önem taşımaktadır. Zira bu dünya perspektifinin kökleri vahye
dayanmaktadır. Yöntemlerdeki farklılıklara rağmen tasavvuf düşüncesinin
temsilcileri, bu deruni ilmin tabiatıyla alakalı görüş birliği içindedirler.
Yöntemler ise onu talep edenlerin kapasitesiyle uyumlu olarak farklılık arz
etmektedir. Bununla birlikte, sûfî dünya görüşünün sahihliği de saliklerin
insan-ı kâmil’in hayatına benzer bir hayat sürmelerine imkân tanımaktadır.
Sûfîler, bu deruni ilme erişmek
için çeşitli perdeler ardında gizli olan hakikati anlama usullerini tarif eden
nazari irfan üstatlarının görüşlerine müracaat etmektedirler. Bu üstatlardan
biri de el-Mevâkıf ve’l-Muhatabât isimli eserin müellifi Muhammed b. Abdulcebbâr
en-Nifferî’dir. Nifferî’nin Mevâkıf’ı, anlaşılması hayli güç bir dille
yazılmış mevkıf ya da duraklardan oluşmaktadır. Nifferî ayrıca vakfe,
hicâb, ma’rife, rü’yet gibi çok sayıda tasavvufi terimi
mahirane bir biçimde ele almaktadır.
Bu makalede, hakikate vasıl olmanın akılüstü bir vasıtası olarak rü’yet
bağlamında ‘perde’ (hicâb) ve ‘keşf’in mahiyeti üzerinde durulacaktır. Daha
sonra hayal bağlamında rü’yetin rolü tespit edilmeye çalışılacaktır.
Nihayetinde de ’rü’yet’in ‘gaybet’le ilişkisi tespit edilmeye çalışılacaktır
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2016 |
Gönderilme Tarihi | 2 Kasım 2016 |
Kabul Tarihi | 16 Kasım 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 10 Sayı: 10 |