Amaç: Günümüzde yaşlı popülasyon sayısı giderek artmakta ve daha aktif yaşam beklentisi oluşmaktadır. Eşlik
eden travmalar ise yaşam kalitesini bozmaktadır. Çalışmamızda radius alt uç kırığı nedeniyle konservatif tedavi
uygulanan yaşlı hastalarda dominant koldaki kırığın hayat kalitesine etkisi araştırıldı.
Gereç ve Yöntemler: Eklem dışı radius alt uç kırığı tanısıyla konservatif tedavi uygulanan 65 yaş ve üzeri 38
hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların yaş, cinsiyet, takip süreleri ve dominant eli kaydedildi. Hastaların son
kontrolde ön-arka ve yan grafileri çekilerek açılanma durumu değerlendirildi. Ayrıca klinik değerlendirme için
el kavrama gücü ölçüldü ve Mayo el bilek skoru, görsel ağrı skalası (VAS) ve hızlı kol, omuz ve el sorunları anketi
(Quick-DASH) kullanıldı.
Bulgular: Hastaların tamamında kırık kaynaması gerçekleşti. Hastaların % 71.1’i kadın (27 hasta), % 28.9’u
ise erkekti (11 hasta). Hastaların ortalama yaşı 71±4.62 (dağılım; 65-82) idi. Ortalama takip süresi 16.82±6.44
(dağılım, 9-31 ay) idi. Yedi hastada kötü sonuç, 2 hastada iyi sonuç, 29 hastada ise orta derecede sonuç alındı.
Dominant tarafta kırığı olan hastalar, tüm hastaların % 60.5’ini (23 hasta), diğer hastalar ise %39.5’ini (15
hasta) oluşturuyordu. Dominant tarafta kırığı olan hastalarda diğer hastalara göre VAS, Mayo el bilek skoru ve
yaş açısından istatistiksel olarak fark saptanmadı (p>0.05). Ancak el kavrama gücü dominant taraf kırığı olan
hastalarda daha yüksek, Quick-DASH skoru ise daha düşük bulundu (sırasıyla p<0.001 ve p=0.006).
Sonuç: Radius alt uç kırığı nedeniyle konservatif tedavi uygulanan yaşlı hastalarda dominant olmayan kolda
daha çok güç kaybı ve fonksiyonel kısıtlılık oluşmakta, ancak bunun hayat kalitesine negatif bir etkisi bulunmamaktadır.
ABSTRACT
Objective: At the present time, aged population issue is increasing and more active life expectancy is growing.
The accompanying trauma impairment affects the quality of life. We evaluated the dominant distal radial
fractures on the quality of life in conservatively treated elderly patients.
Materials and Methods: The study consists of 38 patients over 65 years who were conservatively treated
for extra-articular distal radial fractures. Age, gender, follow-up time and hand dominancy were recorded.
Antero-posterior and lateral radiographies were taken and the fracture alignment was evaluated at last visit.
Hand grip strength, Mayo wrist score, visual analogue scale (VAS) and the quick disabilities of arm, shoulder
and hand score (Quick-DASH) were also recorded.
Results: Fractures were healed in all patients. 71.1% of the patients were female (27 patients) and 28.9% of
were male (11 patients). The mean age of the patients was 71±4.62. The mean follow-up time was 16.82±6.44
month. Seven patients had poor, 2 patients good and 29 patients had moderate results. The patients with
fractured dominant hands were 60.5% of all patients (23 patients) and non-dominant hand fractures were
39.5% (15 patients). There was no significant difference between dominant and non-dominant hand fractures
according to VAS, Mayo wrist score and age (p>0.05). However hand grip strength was higher and Quick-DASH
score was lower in the patients with fractured dominant hand (p<0.001 and p=0.006 respectively).
Conclusion: The strength diminution and functional impairment was observed after conservatively treated
distal radial fractures in the elderly patients, without an effect on the quality of life.
Bölüm | Orjinal Çalışma |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 6 Sayı: 2 |