Öz
ÖZET
Amaç: Spinal kord yaralanmalarında sekonder hasarın önlenmesi için nöroprotektif ajan kullanımı yaygın olarak
denenmektedir. Bu çalışmada nöroprotektif özelliği bilinen, beta-adrenerjik ve ?1-reseptör antagonisti
karvedilolun spinal kord iskemi reperfüzyon yaralanmasında koruyucu etkisi metilprednizolon ile karşılaştırmalı
olarak araştırılmıştır.
Gereç ve Yöntem: 32 (otuz iki) adet Sprague-Dawley dişi sıçan dört eşit gruba ayrıldı. Kontrol grubu hayvanlarına
laparatomi uygulandı, abdominal aortaları ortaya konuldu fakat iskemi yapılmadı. İskemi grubuna laparatomi
yapıldı, abdominal aortaları kliplendi. Karvedilol grubuna laparatomi uygulandı, abdominal aortaları
kliplendi ve karvedilol verildi. Metilprednizolon grubuna laparatomi yapıldı, abdominal aortaları kliplendi ve
metilprednizolon uygulandı. Her dört grubun 1. saatte ve 24. saatte Tarlov skalası kullanılarak motor muayeneleri
yapıldı. Sakrifiye edilen sıçanların spinal kordları çıkartıldı, histopatolojik olarak değerlendirildi ve lipid
peroksidasyonunu değerlendirmek için MDA (malondialdehit) düzeyleri ölçüldü.
Bulgular: Karvedilol’un travma sonrası 24. saatte Tarlov motor skalasında istatistiksel olarak anlamlı bir düzelmeye
neden olduğu saptandı. Histopatolojik olarak iskemi grubuna göre nöronal nekrozu azalttığı gözlendi.
MDA düzeylerine göre spinal kord iskemi reperfüzyon hasarının önlenmesinde karvedilol’un yararlı olduğu,
fakat bu etkinin istatistiksel olarak metilprednizolondan anlamlı ölçüde farklı olmadığı belirlendi.
Sonuç: Karvedilol 24. saatte sıçanların Tarlov motor muayenesinde istatistiksel olarak anlamlı bir düzelme
sağladı ve nöronal nekrozda azalmaya neden oldu. Fakat MDA düzeylerini düşürmede metilprednizolon kadar
etkin olmadığı saptandı.
Anahtar Kelimeler: Spinal kord; Karvedilol; İskemi; Metilprednizolon
ABSTRACT
Objective: Neuroprotective agents in preventing secondary damages after spinal cord injury has been
commonly applied. In this study, protective effect of carvedilol, a beta-adrenergic and ?1-receptor antagonist
and known with its neuroprotective property in spinal cord ischemia reperfusion injury was investigated in
comparison to methylprednisolone.
Material and Methods: 32 (thirty-two) Sprague-Dawley female rats were equally divided into four groups.
Rats in the control group underwent laparotomy and their abdominal aortas were exposed without ischemia.
The ischemia group was subject to laparotomy, followed by clamping abdominal aorta. The carvedilol
group underwent laparotomy, followed by clamping abdominal aorta and received carvedilol. In the
methylprednisolone group, laparotomy was performed, followed by clamping abdominal aorta and received
methylprednisolone. The motor functions were evaluated by using the Tarlov scale at the first and twenty four
hours for all four groups. Spinal cords of the rats were harvested after sacrifice for histopathologic assessments
and measurement of MDA (malondialdehyde) levels in order to determine lipid peroxidation.
Results: Carvedilol provided a statistically significant improvement at 24th hour after trauma based on the
Tarlov scale and reduced neuronal necrosis in comparison to the ischemia group according to histopathological
findings. Based on MDA levels, carvedilol was effective to prevent spinal cord ischemia reperfusion injury but
did not display statistically significant difference from methylprednisolone.
Conclusion: Carvedilol made a statistically significant improvement at 24th hour on the Tarlov scale and
provided reduction of neuronal necrosis but was not as effective as methylprednisolone to decrease MDA
levels.
Key Words: Spinal cord; Carvedilol; Ischemia; Methylprednisolone