En genel haliyle
bir devletin dış politikasında barışçıl bir yol izlemesi amacıyla yürütülen
müzakere ve pazarlık süreci olarak ifade edilen diplomasi kavramı,
devletlerarası ilişkilerin en temel aktörlerden biridir. Özellik küreselleşme
sürecinin hızla devam ettiği günümüzde, devletler tarafından icra edilen
konvansiyonel savaşlar gerek maliyet gerek toplumlar arasında yaratığı dehşet
dengesi sebebiyle yerini psikolojik savaş ve diplomasinin kesişim noktasında
yer alan propaganda ve kamu diplomasisi faaliyetlerine bırakmıştır.
Kamu
diplomasisi, bir devletin başka bir devletin vatandaşlarını ve kanaat
önderlerini kendi politik ve ideolojik düşünceleri doğrultusunda etkilemesi
olarak ifade edilirken, propaganda; insanın
düşünce ve davranışlarını etkilemek amacıyla planlanmış mesajlar bütünü şeklinde
tanımlanmaktadır.
Hedef toplumu etkileme gücü ve
ülkenin imajını yükseltme konusunda etkin bir araç olması sebebiyle özellikle
devletler tarafından tercih edilen bu faaliyetler genelde aynı anlamda
kullanılmaktadır. Aralarındaki benzerliğe karşın propaganda ve kamu diplomasisi
özellikle kapsam ve hedef noktasında birbirlerinden ayrılmaktadır.
Bu çalışma, diplomasi olgusunun
kavramsal analizi ile diplomasi şemsiyesi altında değerlendirilen kamu
diplomasisinin ve psikolojik harbin bir unsuru olan propaganda faaliyetlerinin
kesişim ve ayrım noktalarını incelemektedir.
The concept of diplomacy, which is expressed as the
negotiation and negotiation process carried out in order to pursue a peaceful
path in the foreign policy of a state, is one of the main actors of inter-state
relations. In today's world, where the process of globalization is continuing
rapidly, conventional wars carried out by states have been replaced by propaganda
and public diplomacy activities at the intersection of psychological warfare
and diplomacy due to the balance of cost and horror created by societies.
Public diplomacy is expressed as the influence of a
state on the citizens and opinion leaders of another state in line with their
own political and ideological ideas. Propaganda is defined as a set of messages
planned to influence human thoughts and behaviors.
These activities, which are especially preferred by
states, are generally used in the same sense as they have the power to
influence the target society and are an effective tool for raising the image of
the country. Despite the similarity between them, propaganda and public
diplomacy differ in particular from the point of scope and target.
This study examines the intersection and separation
points of the conceptual analysis of the phenomenon of diplomacy and the
propaganda activities which are an element of psychological diplomacy and
public diplomacy under the umbrella of diplomacy.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 29 Ekim 2019 |
Kabul Tarihi | 20 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |