The Quranic exegesis efforts of the Ottoman period have become a focus of recent scholarly interest. However, many tafsir works authored during the Ottoman era, as well as the exegetical perspectives of Ottoman scholars, remain to be thoroughly explored. It is well known that introductions to Quranic exegesis play a pivotal role in understanding the exegetical process. In our view, examining the introductions written during the Ottoman period will significantly contribute to the study of Ottoman exegetical knowledge and support contemporary researchers in analyzing Ottoman exegetical activities. In this context, our study focuses on the introduction of ʿUyûnü’t-tefâsîr li’l-fuzalâ’i’s-semâsîr, written by the Ottoman exegete Şihâbuddîn Ahmed b. Mahmud Sivâsî (d. 860/1455[?]). In this introduction, Sivâsî addresses various topics within the framework of ʿulûmü’l-Kurʾân, emphasizing five main subjects: inzâl, tenzîl, nüzûl keyfiyeti, tefsir, and teʾvîl. Sivâsî discusses inzâl based on definitions from the exegetical tradition and selectively favors certain interpretations. Among the definitions he provides, he refers to Cibrîl as the "Active Intellect," a term previously associated, according to our research, only with a few key works, including those attributed to Muhyiddin İbn Arabî (d. 638/1240), Nizâmeddîn Nîsâbûrî’s (d. 730/1329) Ġarâʾibü’l-Kurʾân, and Âlûsî’s (d. 1270/1854) Rûhu’l-meʿânî. Subsequently, Sivâsî defines tenzîl and introduces the concept of an ontological transition, which is rarely addressed in exegetical literature. He also identifies two distinct definitions of nüzûl keyfiyeti found in the ʿulûmü’l-Kurʾân literature. The last two subjects, tefsir and teʾvîl, are examined together. Sivâsî first explains their lexical and technical meanings and then analyzes a specific Qur’anic verse to elucidate the differences between the two terms. Furthermore, as a scholar known for his tasavvuf identity, Sivâsî attributes the capacity to engage in teʾvîl to divine illumination, specifically the light of insight (nûr al-basîrah) granted by Allah. Our study is organized into an introduction, three main chapters, and a conclusion. The first chapter focuses on the life of Sivâsî. The subsequent chapters explore the topics addressed in his introduction, presenting them first as described by the author and then analyzing them in light of both Sivâsî’s own tafsir and other exegetical works. In conclusion, the introduction of ʿUyûnü’t-tefâsîr is found to be original in its treatment of certain concepts and explanations. The claim that "Sivâsî joined Sufism after writing his tafsir," which has been brought to attention in studies about Sivâsî, has been discussed by us.
Osmanlı dönemindeki tefsir faaliyetleri son zamanlarda üzerine yoğunlaşılan konulardandır. Bununla birlikte Osmanlı döneminde kaleme alınmış birçok tefsir ve Osmanlı aliminin tefsir yönü gün yüzüne çıkmayı beklemektedir. Malumdur ki tefsir mukaddimeleri, tefsir ameliyesini anlamada önemli bir konumdadır. Kanaatimizce Osmanlı döneminde kaleme alınmış tefsir mukaddimleri üzerine yapılacak her inceleme Osmanlı tefsir kültürünü anlamaya katkı sağlayacak; Osmanlı tefsir faaliyetlerini analiz etme noktasında günümüz araştırmacılarına destek verececektir. Bu minvalde çalışmamızda Osmanlı müfessirlerinden Şihâbuddîn Ahmed b. Mahmud Sivâsî’ye (öl. 860/1455[?]) ait 'Uyûnü't-tefâsîr li'l-fuzalâ'i-s-semâsîr’in mukaddimesi incelenmiştir. Sivâsî, mukaddimesinde ulûmü’l-Kur’ân konularına yer vermiştir. Mukaddimesinde on başlığı gündeme getiren Sivâsî’nin, beş başlığa daha çok ihtimam gösterdiği görülmektedir. Bunlar, inzâl, tenzîl, nüzûl keyfiyeti, tefsir ve te‘vîl’dir. Sivâsî, inzâl’i tefsir geleneğindeki tarifler üzerinden ele almış ve işaret yoluyla bu tarifler arasında tercih yapmıştır. Zikrettiği tariflerde Cibrîl’i “faal akıl” şeklinde isimlendirmiştir. Araştırmalarımıza göre bu kavram, Sivâsî öncesinde sadece Muhyiddin İbn Arabî’ye (öl. 638/1240) nispet edilen bir tefsirde, Nizâmeddîn Nîsâbûrî’nin (öl. 730/1329) Ğarâ‘ibü’l-Kur’ân’ında ve Âlûsî’nin (öl. 1270/1854) Rûhu’l-meʿânî’sinde bulunmaktadır. Müfessir, ardından tenzîl kavramını tarif etmiş ve tefsirlerde gündeme getirilmeyen ontolojik bir geçişten bahsetmiştir. Sonrasında ulûmü’l-Kur’ân literatüründe nüzûl keyfiyeti hakkında iki farklı tanımın olduğunu söylemiştir. Müellif, çalışmamıza konu edindiğimiz beş başlıktan son ikisini (tefsir ve te‘vîl) birlikte ele almıştır. Öncelikle iki kavramın sözlük ve ıstılah anlamlarına değinmiştir. Sivâsî, ıstılah anlamları arasındaki farkı ortaya koymak adına bir âyeti incelemiştir. Öte yandan tasavvuf kimliğiyle bilinen müellif, te‘vîl yapabilme yetkinliğini Allah’ın basiret nuru vermesine bağlamıştır. Zikredilen konular çerçevesinde çalışmamız, giriş, üç başlık ve sonuç bölümlerinden oluşmaktadır. İlk başlıkta Sîvasî’nin hayatına değinilmiştir. Diğer başlıklarda müellifin yer verdiği konular, öncelikle Müellifin anlattığı tarzda aktarılmış; Sonrasında hem müellifin tefsirinden hem de sair tefsir külliyâtından yararlanılarak ilgili konular üzerinde incelemeler yapılmıştır. Sonuç olarak Sivâsî’nin mukaddimesinin belli kavramlar ve izahlar çerçevesinde özgün olduğu görülmüştür. Ayrıca Sivâsî hakkında yapılan çalışmalarda gündeme getirilen “Sivâsî’nin tefsirini yazdıktan sonra tasavvufa intisap ettiği” iddiası tarafımızca tartışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tefsir |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 2 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 2 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 24 |