Bu
çalışmada, Kur’an lafız ve ibarelerinin delaletlerinin tespitinde tarihsel
bağlamın önemi ve vahyin indiği tarihle artzamanların irtibatının nasıl
kurulacağı sorunu irdelenmiştir. Bu konu, tefsir ilminin mahiyetiyle
alakalıdır. Çünkü tefsir, muradı ilahiye delalet kaydıyla müfret ve mürekkep
Kur’an lafızlarının ahvalini araştıran bir ilimdir. Bu ahval, doğası gereği
Kur’an’ın tarihle ve tarihî olanla girdiği diyalektik ilişkide aranmalıdır.
Fakat fiziki sınırları kısıtlı bir makalede bu kadar teferruatlı bir sorunu tüm
boyutlarıyla incelemek mümkün değildir. Bu nedenle araştırma, nüzul hikâyesi
ihtilaflı olan 107/Mâûn sûresiyle sınırlanmıştır. Gerek klasik gerekse modern
kaynaklardaki veriler göstermiştir ki müfessiler, bu sûrenin nüzul vakıasını
rivayetlerdeki ihtilaftan ötürü içtihâdî yöntemlerle belirlemeye çalışmışlar;
bu sırada ‘İlâhî metnin anlam ve hükümlerinin tespitinde lafızların umumîliğine
itibar edilir, sebeplerin hususiliğine değil.’ şeklindeki genel prensibe
dayanarak kendi tarihleri ile bu sûrenin tarihi arasında yine bu sûrenin
işlediği ana temalar ve betimlediği karakterler üzerinden bir benzeşim/analoji
kurmuşlardır. Bu yaklaşım, çağdaş tefsir faaliyetlerine model oluşturabilecek
bir kıyası içermektedir. Ancak Kur’an’ın istismarını engellemek için
eşzamanlılığın denetleyiciliği mutlak surette sağlanmalıdır.
Konular | Din Araştırmaları |
---|---|
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2016 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mayıs 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 3 Sayı: 5 |
Bartın Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 (CC BY-NC) Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
https://creativecommons.org/licenses/by-nc/4.0/