Türk siyasi hayatında son yıllarda ağırlık kazanmaya başlayan milliyetçi söylemlerin en önemli nedenlerinden biri, 1999 yılında Türkiye’nin AB’ne tam üye olabilecek aday ülkeler listesine alınmasıyla ilgili kararın getirmiş olduğu ulusal zorunluluklardır. Öte yandan, Türkiye’nin Birlik’e üyeliği konusunda ilerlemeler oldukça, Avrupa’da ortaya çıkmaya başlayan Türkiye karşıtlığı da kıtasal milliyetçi söylemde kendisine yer bulmaktadır. Bu kapsamda, bu çalışmada son yıllarda her iki tarafta yükselen, ancak dinamikleri farklı olan milliyetçi söylemlerin nasıl şekil aldıkları gözden geçirilecek; Birlik ve Türkiye arasındaki müzakerelerde her iki taraftaki milliyetçiliğin üstlendiği işlevlerin neler olduğu incelenecek; Türkiye-AB ilişkilerinin geleceği konusunda milliyetçi söylemlerin ne kadar etkili olabilecekleri tartışılacaktır
One of the most impotant factors leading to the rise of nationalist discourse in Turkish political life in recent years is national obligations brought by Turkey’s candidacy to join European Union. Meanwhile, as some steps are achieved for Turkey’s accession, anti-Turkey views find ways of loudly talking within the continental nationalist discourses. In this respect, in this paper it will be reviewed how the prevaling nationalist discources on both side, taking into consideration that their roots are very different, are shaped; it will be examined that nationalism in both sides takes on what kind of functions in negotiations between Turkey and EU; it will be debated to what extent nationalist discourses will become influential on the future of Turkey-European Union relations
Diğer ID | JA84FR56NP |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2008 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Cilt: 5 Sayı: 2 |