The nobility and civilized stance of a nation should be measured by its behavior towards the soldiers captured in the war. The care showed by the Turks, especially to the captured and wounded British and Anzac soldiers, was reflected in the letters they wrote to the families of the soldiers and in the diaries they kept. Likewise, the lives of the Turkish soldiers who were captured by the British in the Egyptian POW Camps and the treatment against them took their place in the memories and letters of the Turkish soldiers. The First World War holds an important place not only in what happened on the battlefields but also in the memories of soldiers who were out of the war and in captivity. The captive life reflected in the letters and memories of prisoners of war is important in terms of showing a different side of the war. Therefore, warring countries should be evaluated not only by what they did on the battlefields, but also by their good or bad behavior towards the prisoners, wounded and sick who remained outside the war. The aim of the study is to compare the experiences of Turkish and Allied soldiers captured during the Battle of Gallipoli with their own narratives, to reveal the difference between the Turks, who were defined as barbarians at that time, and the British who saw themselves as the representatives of the civilized world.
Bir milletin asalet ve medeni duruşu, savaşta esir alınan askerlere karşı davranışlarıyla ölçülmelidir. Türklerin özellikle esir düşen ve yaralanan İngiliz ve Anzak askerlerine gösterdikleri özen, askerlerin ailelerine yazdıkları mektuplara ve tuttukları günlüklere yansımıştır. Aynı şekilde Mısır savaş esir kamplarında İngilizler tarafından esir alınan Türk askerlerinin yaşamları ve kendilerine yapılan muameleler de Türk askerlerinin hatıralarında ve mektuplarında yerini almıştır. Birinci Dünya Savaşı, sadece savaş alanlarında yaşananlarla değil aynı zamanda savaş dışı kalmış, esaret altındaki askerlerin hafızalarında da önemli bir yer tutmaktadır. Savaş esirlerinin mektup ve anılarına yansıyan esir yaşamı, savaşın farklı bir yüzünü göstermesi bakımından önemlidir. Dolayısıyla savaşan ülkeler, sadece savaş meydanlarında yaptıklarıyla değil aynı zamanda savaş dışı kalan esirlere, yaralılara ve hastalara karşı iyi veya kötü davranışlarıyla da değerlendirilmelidir. Çalışmanın amacı, Çanakkale Savaşı'nda esir alınan Türk ve İtilaf askerlerinin yaşadıklarını kendi anlatılarıyla karşılaştırmak, o dönemde barbar olarak tanımlanan Türkler ile kendilerini uygar dünyanın temsilcileri olarak gören İngilizler arasındaki farkı ortaya koymaktır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 21 Sayı: 1 |