İnsanın şehir kurma çabaları kendini tanımlaması, varlığına anlam atfetmesi ve hayatını devam ettirme arzusu ile yakından ilişkilidir. Şehir, insanın sosyal yaşamını düzenlemek ve toplumsal ilişkilerini yönlendirmek amacıyla oluşturduğu bir üründür. Roma İmparatorluğu şehirlerin imparatorluğuydu. Roma şehirleri ise Roma uygarlığının yapısını oluşturan kültürel, dini, sosyal ve politik bir sistemin kalesiydi. Roma’nın toprakları genişledikçe, yeni şehirler ve kasabalar kuruldu. Kentsel birimlerinin kurulma amacı askeri güvenliği sağlama, toprakları idare etmeyi kolaylaştırma ve hakimiyet altına alınan bölgelerden ekonomik anlamda yararlanmanın yanı sıra Romalılaşma sürecine hız kazandırmaktı. Yeni şehirlerde klasik şehir planlamasının örnekleri gözler önüne serilmektedir. Romalılar kent planlaması ve mimaride Yunanlılar ve Etrüsklerden etkilenmişler, ancak kendilerine özgü teknik ve yeniliklerle kentleri yeniden biçimlendirmişlerdir. İhtişamlı, etkileyici, süslü anıtsal yapılar inşa eden Romalılar hem estetik açıdan hem de kullanım açısından oldukça başarılı mimari yapılar ortaya koymuşlardır. Günümüzde küreselleşme olgusu kentleri standartlaştırsa da yaşadığımız şehirler birçok açıdan klasik kentin devamı niteliğindedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 17 Sayı: 26 |